The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Anglais	Turc
1	elevator	asansör	n.
	Serena took the elevator to the second floor. Serena asansörle ikinci kata çıktı. Elevator management is a kind of elevator control technology. Asansör yönetimi bir tür asansör kontrol teknolojisidir. For modern buildings, the elevator is an important part. Modern binalar için asansör önemli bir parçadır. You’d never have to wait for an elevator. Asansör beklemek zorunda kalmazsınız. The elevator access control system is actually an elevator control technology. Asansör erişim kontrol sistemi aslında bir asansör kontrol teknolojisidir. The elevator brings the two of them together. Asansör ikisini bir araya getiriyor. The elevator is currently out of service. Asansör şu anda hizmet dışıdır. The elevator is designed for a maximum of five stops. Asansör maksimum beş durak için tasarlanmıştır. The elevator ride is actually really fun. Asansör yolculuğu aslında gerçekten eğlenceli. The elevator stopped on the ninth floor. Asansör dokuzuncu katta durdu. The most popular elevator design is a rope elevator. En popüler asansör tasarımı halatlı asansördür. He was not the first to develop the idea of an elevator. Asansör fikrini geliştiren ilk kişi o değildi. I will not go into an elevator. Asansöre binmeyeceğim. In each building there will be an elevator. Her binada asansör bulunacaktır. The rest is up to the elevator. Gerisi asansöre kalmış. There's no one else in the elevator. Asansörde başka kimse yok. He waited for the elevator to arrive. Asansörün gelmesini bekledi. He waited for the elevator to come down. Asansörün aşağı inmesini bekledi. I was waiting for the elevator to come. Asansörün gelmesini bekliyordum. In the meantime, pay attention to the elevator you use when you go up. Bu arada yukarı çıkarken kullandığınız asansöre dikkat edin. Is your elevator starting to show its age? Asansörünüz yaşını göstermeye mi başladı? Just wait for the elevator to arrive. Asansörün gelmesini bekleyin. Miss Sturdee followed us out into the elevator corridor. Bayan Sturdee bizi asansör koridoruna kadar takip etti. She waited for the elevator to arrive. Asansörün gelmesini bekledi. Step on the elevator and go down. Asansöre binin ve aşağı inin. They stopped in front of the elevator. Asansörün önünde durdular. Think of it as being like an elevator. Bunu bir asansör gibi düşünün. This room is placed close to the elevator. Bu oda asansörün yakınında yer almaktadır. How many people can you fit in an elevator? Bir asansöre kaç kişi sığdırabilirsiniz? The most popular elevator design is the rope elevator. En popüler asansör tasarımı halatlı asansördür. The most popular elevator design is the roped elevator. En popüler asansör tasarımı halatlı asansördür. There were other people in the elevator as well. Asansörde başkaları da vardı. Therefore, the right package elevator system should be preferred. Bu nedenle doğru paket asansör sistemi tercih edilmelidir. This building has the fastest elevator on the planet. Bu bina gezegendeki en hızlı asansöre sahiptir. ThyssenKrupp Elevator is one of the world's leading elevator companies. ThyssenKrupp Elevator dünyanın önde gelen asansör şirketlerinden biridir. We ran into each other in the elevator by accident. Asansörde tesadüfen karşılaştık. We took the elevator to the ground floor and parted silently. Asansörle zemin kata indik ve sessizce ayrıldık. A defective elevator must not be used. Arızalı bir asansör kullanılmamalıdır. Archeologists have found shafts that could be used for elevator transport in several ancient ruins. Arkeologlar, birçok antik kalıntıda asansör taşımacılığı için kullanılabilecek şaftlar buldular. Smoking isn't allowed inside the elevator. Asansörde sigara içmek yasaktır. Tom got on the elevator and pressed the button for the third floor. Tom asansöre bindi ve üçüncü katın düğmesine bastı. Fortunately, there is an elevator in our hotel. Şanslıyız ki otelimizde bir asansör var. You need an elevator if you want to go down twenty storeys. Yirmi kat aşağı inmek istiyorsan asansöre ihtiyacın var. We have to use the stairs because the elevator is out of order. Asansör bozuk olduğu için merdivenleri kullanmak zorundayız. Tom got on the elevator. Tom asansöre bindi. He chose to take the stairs rather than the elevator. Asansör yerine merdivenleri çıkmayı seçti. You need an elevator if you want to go down twenty storeys. Yirmi kat aşağıya gitmek istiyorsan bir asansöre ihtiyacın var. You took the elevator up to the third floor. Asansörle üçüncü kata çıktın. You took the elevator up to the third floor. Asansörle üçüncü kata çıktınız. He chose to take the stairs rather than the elevator. Asansör yerine merdivenleri kullanmayı tercih etti. Have you ever been stuck in an elevator? Hiç asansörde mahsur kaldınız mı? Have you ever gotten stuck in an elevator? Hiç asansörde kaldın mı? Have you ever gotten stuck in an elevator? Hiç asansörde sıkışıp kaldın mı? Tom headed for the elevator. Tom asansöre doğru gitti. I smell smoke in the elevator. Asansörde duman kokusu alıyorum. I got off the elevator. Asansörden çıktım. Let me show you to the elevator. Size asansörü göstereyim. Tom headed for the elevator. Tom asansöre yöneldi. There is no elevator in our house. Evimizde asansör yok. There's no elevator. Asansör yok. This elevator does not go above the sixth floor. Bu asansör altıncı kattan yukarı çıkmaz. The elevator opened and Tom got out. Asansör açıldı ve Tom dışarı çıktı. This elevator does not go above the sixth floor. Bu asansör altıncı kattan yukarı çıkmıyor. I got off the elevator. Asansörden indim. After asking for my key at the front desk, I took the elevator to my floor. Resepsiyondan anahtarımı istedikten sonra asansöre binip kendi katıma çıktım. The elevator opened and Tom got out. Asansör açıldı ve Tom indi. This elevator doesn't stop at the second or third floors. Bu asansör ikinci veya üçüncü katlarda durmaz. The elevator was not working. Asansör çalışmıyordu. This elevator is capable of carrying 10 persons at a time. Bu asansör tek seferde 10 kişi taşıma kapasitesine sahiptir. This elevator is capable of carrying ten persons. Bu asansör on kişi taşıma kapasitesine sahip. This elevator is going up. Bu asansör yukarı çıkıyor. This elevator is out of order. Bu asansör arızalı. He took the elevator with her. Onunla birlikte asansöre bindi. The elevator was out of order and we had to walk to the fifth floor. Asansör bozuktu ve biz beşinci kata yürümek zorunda kaldık. Tom hurried toward the elevator. Tom asansöre doğru acele etti. Tom pushed Mary into the elevator. Tom Mary'yi asansöre itti. Tom rode up in the elevator with Mary. Tom, Mary ile birlikte asansöre bindi. Tom stepped into the elevator and pushed the button for the third floor. Tom asansöre bindi ve üçüncü katın düğmesine bastı. Tom walked Mary to the elevator. Tom, Mary'yi asansöre kadar geçirdi. Tom walked towards the elevator. Tom asansöre doğru yürüdü. Give me a room near the elevator. Bana asansöre yakın bir oda ver. Tom wondered how many more people could fit into the elevator. Tom asansöre kaç kişinin daha sığabileceğini merak etti. The elevator was out of order and we had to walk to the fifth floor. Asansör bozuktu ve beşinci kata kadar yürümek zorunda kaldık. We can take the elevator. Asansöre binebiliriz. We jammed into the elevator. Asansöre doluştuk. We jammed into the elevator. Asansöre sıkıştık. This elevator is out of order. Bu asansör arızalıdır. This elevator is out of order. Bu asansör bozuk. This elevator is out of order. Bu asansör hizmet dışıdır. This elevator only goes up to the sixth floor. Bu asansör sadece altıncı kata kadar çıkıyor. This elevator will take you up to the tenth floor. Bu asansör sizi onuncu kata çıkaracaktır. Do you have an elevator in your house? Evinizde asansör var mı? Does this building have an elevator? Bu binada asansör var mı? Excuse me, where is the elevator? Affedersiniz, asansör nerede? Excuse me, where's the elevator? Affedersiniz, asansör nerede? You may not smoke in an elevator. Asansörde sigara içemezsin. Fortunately, there is an elevator in our hotel. Ne mutlu ki, otelimizde bir asansör var. You may not smoke in an elevator. Asansörde sigara içemezsiniz. You may not smoke in the elevator. Asansörde sigara içemezsin. You may not smoke in the elevator. Asansörde sigara içemezsiniz. Tom was stuck in a crowded elevator. Tom kalabalık bir asansörde sıkışmıştı. Tom was stuck in a crowded elevator. Tom kalabalık bir asansörde sıkıştı. He took the elevator with her. Onunla asansöre bindi. We squeezed into the elevator. Asansörde sıkıştık. Are we allowed to use the elevator? Asansörü kullanmamıza izin var mı? Since yesterday the elevator doesn't work. Dünden beri asansör çalışmıyor. You can always ride the elevator. Her zaman asansöre binebilirsin. That elevator is for freight only. O asansör sadece yük taşımak için. Tom got off the elevator and walked down the hall to his office. Tom asansörden indi ve koridorda yürüyerek ofisine gitti. In an emergency, use the stairway, not the elevator. Acil bir durumda, asansörü değil merdiveni kullanın. Tom got off the elevator. Tom asansörden indi. Tom got out of the elevator. Tom asansörden çıktı. Tom got out of the elevator. Tom asansörden indi. They entered the elevator. Asansöre girdiler. Tom got into the elevator with Mary. Tom asansöre Mary ile bindi. Tom got into the elevator with Mary. Tom, Mary ile asansöre bindi. The elevator doesn't work anymore since yesterday. Asansör dünden beri çalışmıyor. The elevator is coming up. Asansör yukarı çıkıyor. The elevator is out of order today. Asansör bugün arızalı. The elevator is out of order today. Asansör bugün bozuk. The elevator is out of order. Asansör bozuk. The elevator isn't running. Asansör çalışmıyor. Tom got into the elevator. Tom asansöre bindi. Tom got on the crowded elevator. Tom kalabalık asansöre bindi. The elevator isn't working. Asansör çalışmıyor. Smoking prohibited inside elevator. Asansörde sigara içmek yasaktır. I went up in the elevator with Tom. Tom'la birlikte asansöre bindim. Let me show you the way to the elevator. Size asansöre giden yolu göstereyim. Does this building have an elevator? Bu binanın asansörü var mı? Take the elevator to the fifth floor. Asansöre binip beşinci kata çıkın. Do you have an elevator? Bir asansörün var mı? We squeezed into the elevator. Asansöre sıkıştık. He waited for the elevator to come down. Asansörün aşağı gelmesini bekledi. We took the elevator down to the basement. Asansörle bodruma indik. We took the elevator down to the basement. Asansörle zemin kata indik. We went down by elevator. Asansörle aşağı indik. We went down by elevator. Asansörle aşağıya indik. We went up and down by elevator. Asansörle aşağı yukarı gittik. To call the elevator, push the button. Asansörü çağırmak için düğmeye bas. Let's take the elevator. Asansöre binelim. I got into the elevator and pushed the button for the third floor. Asansöre bindim ve üçüncü kat butonuna bastım. We rode in an elevator. Asansöre bindik. I got into the elevator and pushed the button for the third floor. Asansöre bindim ve üçüncü katın düğmesine bastım. The elevator wasn't working. Asansör çalışmıyordu. I got on the elevator. Asansöre bindim. I rode up in the elevator with Tom. Tom ile asansöre bindim. I thought Tom would walk you to the elevator. Tom'un seninle asansöre kadar yürüyeceğini düşünmüştüm. I rode the elevator to the third level. Asansörle üçüncü kata çıktım. Tom is waiting for an elevator. Tom asansör bekliyor. The elevator seems to be out of order. Asansör, arızalı gibi görünüyor. The elevator seems to be out of order. Asansör, bozuk gibi görünüyor. I was alone in the elevator. Asansörde tek başınaydım. I was alone in the elevator. Asansörde yalnızdım. She was sexually harassed in an elevator. Asansörde cinsel tacize uğramış. Are we allowed to use the elevator? Asansörü kullanabilir miyiz? Tom is waiting for an elevator. Tom bir asansör bekliyor. Tom pushed the elevator call button. Tom asansör çağırma düğmesine bastı. Smoking isn't allowed inside the elevator. Asansörde sigara içmek yasak. Tom pushed the elevator call button. Tom asansör çağrı düğmesine bastı. We have to take the stairs, because the elevator is being repaired. Merdivenleri kullanmak zorundayız, çünkü asansör tamir ediliyor. We have to use the stairs because the elevator is out of order. Asansör arızalı olduğu için merdivenleri kullanmak zorundayız. Tom and Mary were alone in the elevator. Tom ve Mary asansörde yalnızdılar. Tom and Mary were trapped in the elevator for three hours. Tom ve Mary üç saat boyunca asansörde mahsur kaldılar. Take the elevator three floors down to the conference room. Asansörle üç kat aşağıya, konferans odasına in. In an emergency, use the stairway, not the elevator. Acil bir durumda asansörü değil, merdivenleri kullanın. This elevator doesn't stop at the second or third floors. Bu asansör ikinci ya da üçüncü katta durmuyor. Is there an elevator? Bir asansör var mı? It looks like there's an elevator over there. Orada bir asansör var gibi görünüyor. We have an elevator and a private bathroom. Asansörümüz ve özel banyomuz var. Take the elevator to the fifth floor. Asansörle beşinci kata çıkın. It looks like there's an elevator over there. Şurada bir asansör var gibi görünüyor. We have an elevator in our new house. Yeni evimizde asansörümüz var. It was very crowded in the elevator. Asansör çok kalabalıktı. We have an elevator in our new house. Yeni evimizde bir asansörümüz var. This elevator's capacity is ten people. Bu asansörün kapasitesi on kişidir. What's wrong with the elevator? Asansörün nesi var? Where is the elevator? Asansör nerede? Which way is the elevator? Asansör hangi tarafta? I took the elevator to the third floor. Ben asansörü üçüncü kata çağırdım. Which way is the elevator? Asansör ne tarafta? He waited for the elevator to come down. Asansörün inmesini bekledi. Do you have an elevator? Asansörünüz var mı? Tom and Mary waited for the elevator together. Tom ve Mary asansörü birlikte beklediler. Tom waited for the elevator. Tom asansörü bekledi. We have an elevator and a private bath. Asansörümüz ve özel banyomuz var. I took the elevator to the fourth floor. Asansörle dördüncü kata çıktım. I took the elevator to the third floor. Asansörle üçüncü kata çıktım. We have an elevator and a private bath. Bir asansörümüz ve bir özel banyomuz var. I went down by elevator. Asansörle aşağı indim. I went down by elevator. Ben asansörle aşağı indim. I went up in the elevator with Tom. Tom'la birlikte asansörle çıktım. I went up to the 5th floor in an elevator. Beşinci kata asansörle çıktım. Is there an elevator here? Burada asansör var mı? Is there an elevator here? Burada bir asansör var mı? Is there an elevator in the apartment? Apartmanda asansör var mı? Is there an elevator in this building? Bu binada asansör var mı? Is there an elevator in this building? Bu binada bir asansör var mı? Is there an elevator? Asansör var mı? We have to use the stairs, because the elevator is being repaired. Asansör tamir edildiği için merdiveni kullanmak zorundayız. We have to use the stairs, because the elevator is being repaired. Merdivenleri kullanmak zorundayız, çünkü asansör tamir ediliyor. This elevator is capable of carrying 10 persons at a time. Bu asansör, bir seferde 10 kişi taşıyabilir. This elevator is capable of carrying ten persons. Bu asansör, on kişi taşıma kapasitesine sahiptir. They were stuck in the elevator for four hours. Asansörde dört saat mahsur kaldılar. They were stuck in the elevator for four hours. Onlar dört saat boyunca asansörde mahsur kaldılar. They were stuck in the elevator for two hours. Asansörde iki saat mahsur kaldılar. Show More (202)