The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Anglais |
Turc |
|
| 1 |
enclose |
kapatmak |
v. |
|
- We can claim to enclose a number of possible loopholes.
- Bir dizi olası boşluğu kapattığımızı iddia edebiliriz.
- Privilege encloses the artist in an invisible prison.
- Ayrıcalık, sanatçıyı görünmez bir hapishaneye kapatır.
Show More (-1)
|
| 2 |
enclose |
zarf içine koymak |
v. |
|
- Please enclose the money before bringing it to pay the rent.
- Lütfen kirayı ödemek için parayı getirmeden önce zarf içine koyun.
Show More (-2)
|
| 3 |
enclose |
etrafını çevirmek |
v. |
|
- We bought iron fences to enclose our field.
- Tarlamızın etrafını çevirmek için demir çitler aldık.
Show More (-2)
|
| 4 |
enclose |
kuşatmak |
v. |
|
- The darkness of the evil one encloses those who neglect to pray.
- Kötülüğün karanlığı, dua etmeyi ihmal edenleri kuşatır.
Show More (-2)
|
| 5 |
enclose |
eklemek |
v. |
|
- I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
Show More (-2)
|
