1 |
endowment |
bağış |
n. |
|
- The school was founded on an endowment.
- Okul bir bağış üzerine inşa edilmiştir.
- The university's endowment has decreased steadily over the last ten years.
- Üniversitenin bağışları son on yılda sürekli azaldı.
Show More (-1)
|
2 |
endowment |
bağışta bulunma |
n. |
|
- It must be possible to give this fund an endowment of a billion euros.
- Bu fona bir milyar Avroluk bir bağışta bulunmak mümkün olmalıdır.
- It must be possible to give this fund an endowment of a billion euros.
- Bu fona bir milyar avroluk bir bağışta bulunmak mümkün olmalı.
Show More (-1)
|
3 |
endowment |
allah vergisi |
n. |
|
- Intelligence is her natural endowment.
- Zeka onun için bir Allah vergisi.
Show More (-2)
|