|
- The Board Members informed the Chief Engineer about the plane's condition.
- Kurul Üyeleri, uçağın durumu hakkında baş mühendisi bilgilendirdi.
- The data engineer is also in charge of developing algorithms.
- Veri mühendisi, algoritma geliştirmekten de sorumludur.
- I have to say that as an engineer I also found it difficult to work with.
- Bir mühendis olarak ben de çalışmakta zorlandığımı söylemeliyim.
- Even though I am an engineer, it was not easy even for me to understand all the mechanisms.
- Mühendis olmama rağmen tüm mekanizmaları anlamak benim için bile kolay olmadı.
- I myself am an aeronautical engineer so I should not be complaining about this.
- Ben de bir uçak mühendisiyim, dolayısıyla bu konuda şikayetçi olmamam gerekir.
- As an engineer you ought actually to be aware of this.
- Bir mühendis olarak aslında bunun farkında olmalısınız.
- Perhaps it is because I was an engineer in my previous life.
- Belki de önceki hayatımda mühendis olduğum içindir.
- As an engineer, you ought actually to be aware of this.
- Bir mühendis olarak, aslında bunun farkında olmanız gerekir.
- My nephew works as a computer engineer.
- Yeğenim bilgisayar mühendisi olarak çalışıyor.
- What made Bill decide to be an engineer?
- Bill'in mühendis olmaya karar vermesine ne sebep oldu?
- I am an engineer.
- Ben mühendisim.
- My father works at the factory as an engineer.
- Babam mühendis olarak bir fabrikada çalışıyor.
- His dream is to become a space aviation engineer.
- Onun hayali uzay havacılık mühendisi olmak.
- It's a polytechnic engineer.
- O bir politeknik mühendisi.
- My father wants me to be an engineer.
- Babam mühendis olmamı istiyor.
- Tom wanted to be an engineer.
- Tom bir mühendis olmak istedi.
- My father is an architect, not an engineer.
- Babam mühendis değil mimardır.
- I'm not an engineer.
- Ben bir mühendis değilim.
- He is an able engineer.
- O yetenekli bir mühendistir.
- Phillip isn't an engineer.
- Phillip mühendis değildir.
- Tom wanted to be an engineer.
- Tom mühendis olmak istedi.
- I was trained as an engineer.
- Mühendis olarak eğitildim.
- Tom is the lead engineer.
- Tom baş mühendistir.
- The young engineer lacked experience.
- Genç mühendisin deneyimi yoktu.
- Tom is an engineer and so is Mary.
- Tom bir mühendis ve Mary de öyle.
- Tom doesn't want to be an engineer.
- Tom bir mühendis olmak istemiyor.
- Tom is an engineer now, isn't he?
- Tom şimdi bir mühendis, değil mi?
- Tom is an engineer now.
- Tom artık bir mühendis.
- He grew up to be an engineer.
- O bir mühendis oldu.
- Are you an engineer?
- Mühendis misin?
- I was trained as an engineer.
- Ben mühendis olarak eğitildim.
- Phillip isn't an engineer.
- Phillip mühendis değil.
- He is going to be an engineer.
- O, bir mühendis olacak.
- Tom didn't want to be an engineer.
- Tom bir mühendis olmak istemedi.
- Tom is an able engineer.
- Tom yetenekli bir mühendis.
- I am an engineer.
- Ben bir mühendisim.
- Tom isn't an engineer.
- Tom bir mühendis değildir.
- Tom wants to be an engineer.
- Tom mühendis olmak istiyor.
- I was trained as an engineer.
- Bir mühendis olarak yetiştirildim.
- Are you an engineer?
- Sen bir mühendis misin?
- Trust me, I'm an engineer!
- Bana güven, ben mühendisim!
- He earned his living as an engineer.
- Hayatını mühendis olarak kazandı.
- Tom is a computer engineer.
- Tom bir bilgisayar mühendisi.
- I was trained as an engineer.
- Bir mühendis olarak eğitildim.
- Otto Lilienthal was a German engineer and entrepreneur.
- Otto Lilienthal Alman bir mühendis ve girişimciydi.
- My father works at the factory as an engineer.
- Babam fabrikada mühendis olarak çalışıyor.
- He wants to be an engineer.
- O bir mühendis olmak istiyor.
- Tom is a computer engineer.
- Tom bir bilgisayar mühendisidir.
- You're the engineer.
- Sen mühendissin.
- Tom is an engineer.
- Tom bir mühendistir.
- My father is an architect, not an engineer.
- Babam bir mimar, mühendis değil.
- He earned his living as an engineer.
- Geçimini bir mühendis olarak sağladı.
- Tom isn't an engineer.
- Tom mühendis değil.
- Tom is an engineer, isn't he?
- Tom bir mühendis, değil mi?
- I don't want to be an engineer.
- Mühendis olmak istemiyorum.
- Tom will be an engineer.
- Tom bir mühendis olacak.
- I'm an engineer.
- Ben bir mühendisim.
- My nephew works as a computer engineer.
- Yeğenim bilgisayar mühendisi olarak çalışır.
- Tom is going to be an engineer.
- Tom bir mühendis olacak.
- I'm not an engineer.
- Ben mühendis değilim.
- Tom wants to be an engineer.
- Tom bir mühendis olmak istiyor.
- Tom is an engineer.
- Tom bir mühendis.
- He wants to be an engineer.
- Mühendis olmak istiyor.
- The engineer told us how to use the machine.
- Mühendis bize makineyi nasıl kullanacağımızı anlattı.
- His dream is to become a space aviation engineer.
- Onun hayali uzay ve havacılık mühendisi olmak.
- My brother is an engineer.
- Erkek kardeşim bir mühendistir.
- The engineer thought of a new model.
- Mühendis yeni bir model düşündü.
- Tom claims to be an engineer.
- Tom bir mühendis olduğunu iddia ediyor.
- Tom grew up to be an engineer.
- Tom mühendis olmak için büyüdü.
- He is going to be an engineer.
- Mühendis olacak.
- Tom's a very good engineer.
- Tom çok iyi bir mühendis.
- Tom is an engineer now, isn't he?
- Tom artık bir mühendis, değil mi?
- My father was an engineer.
- Babam bir mühendisti.
- Hire the engineer.
- Mühendisi kirala.
- The engineer is working in France.
- Mühendis Fransa'da çalışıyor.
- My father works for the company as an engineer.
- Babam şirkette mühendis olarak çalışıyor.
- Tom claims to be an engineer.
- Tom mühendis olduğunu iddia ediyor.
- Trust me, I'm an engineer!
- Güven bana, ben bir mühendisim!
- The young engineer lacked experience.
- Genç mühendisin tecrübesi yoktu.
- My brother is an engineer.
- Kardeşim bir mühendis.
- Tom is a retired engineer.
- Tom emekli bir mühendis.
- He is an able engineer.
- O yetenekli bir mühendis.
- Tom didn't want to be an engineer.
- Tom mühendis olmak istemedi.
- I don't want to be an engineer.
- Bir mühendis olmak istemiyorum.
- Hire the engineer.
- Mühendisi işe alın.
- Tom will be an engineer.
- Tom mühendis olacak.
- My father wants me to be an engineer.
- Babam benim bir mühendis olmamı istiyor.
- Tom is the lead engineer.
- Tom baş mühendis.
- The engineer knew every minute detail about the new model.
- Mühendis yeni modelle ilgili her ayrıntıyı biliyordu.
- The engineer climbed the telephone pole.
- Mühendis telefon direğine tırmandı.
- He grew up to be an engineer.
- Mühendis olmak için büyüdü.
- Tom doesn't want to be an engineer.
- Tom mühendis olmak istemiyor.
- Tom is going to be an engineer.
- Tom mühendis olacak.
- I'm going to be an engineer.
- Mühendis olacağım.
- You're an engineer.
- Sen bir mühendissin.
- Tom grew up to be an engineer.
- Tom bir mühendis olmak için büyüdü.
- The engineer demonstrated how to operate the sophisticated system.
- Mühendis karmaşık sistemin nasıl çalıştırılacağını gösterdi.
Show More (94)
|
