|
- This is also apparent in other areas, such as competition etc.
- Bu durum rekabet vs. gibi diğer alanlarda da görülmektedir.
- You must also already have been 'benchmarked' , 'mainstreamed' , etc.
- Ayrıca halihazırda 'kıyaslanmış', 'ana akımlaştırılmış' vs. olmalısınız.
- There is a shortage of medicines, there is not enough power, etc.
- İlaç sıkıntısı var, yeterli elektrik yok vs.
- For specific reasons, it has other priorities, such as enlargement, parliamentary elections, economic security etc.
- Belirli nedenlerden ötürü, genişleme, parlamento seçimleri, ekonomik güvenlik vs. gibi başka öncelikleri vardır.
- When it comes to specifying deadlines etc, things are still extremely sluggish, however.
- Ancak son tarihlerin belirlenmesi vs. söz konusu olduğunda işler hala son derece yavaş ilerliyor.
- Women in particular are affected by atypical jobs, insecure employment, etc.
- Özellikle kadınlar atipik işlerden, güvencesiz istihdamdan vs. etkilenmektedir.
- No action has been taken, etc.
- Hiçbir önlem alınmamıştır vs.
- There are also people who want to go faster or slower than the common position, or those who want more grammes, etc.
- Ortak tutumdan daha hızlı ya da daha yavaş gitmek isteyenler ya da daha fazla gram vs. isteyenler de var.
- The necessary decisions will be made in terms of property, premises, etc.
- Mülkiyet, tesisler vs. açısından gerekli kararlar alınacaktır.
- Inside my backpack there are many colored pens, red ones, blue ones, green ones, etc.
- Sırt çantamın içinde birçok renkli kalem var, kırmızılar, maviler, yeşiller, vs.
- Please inform profit after taxes, amortisation, etc
- Lütfen vergi, amortisman vs. sonrası kârı bildirin.
Show More (8)
|