The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Anglais |
Turc |
|
| 1 |
family member |
aile üyesi |
n. |
|
- A family member is not the only option.
- Bir aile üyesi tek seçenek değil.
- Are you a family member of an existing Google family group?
- Mevcut bir Google aile grubunun aile üyesi misiniz?
- Are you ready to bring a new family member into your home?
- Evinize yeni bir aile üyesi getirmeye hazır mısınız?
- Her husband was the only family member allowed to attend the trial.
- Kocası, duruşmaya katılmasına izin verilen tek aile üyesiydi.
- Open communication results in each family member feeling loved and respected.
- Açık iletişim, her aile üyesinin sevildiğini ve saygı duyulduğunu hissetmesini sağlar.
- Talk to a supportive family member or friend.
- Destekleyici bir aile üyesi veya arkadaşınızla konuşun.
- This might be a teacher, counsellor, family member or another adult.
- Bu bir öğretmen, danışman, aile üyesi veya başka bir yetişkin olabilir.
- This setting is available only when an adult family member is selected.
- Bu ayar yalnızca yetişkin bir aile üyesi seçildiğinde kullanılabilir.
- You or another close family member can massage your stomach.
- Siz veya başka bir yakın aile üyesi karnınıza masaj yapabilir.
- For maximum convenience of each family member, the kitchen unit can be arranged in several ways.
- Her aile üyesinin maksimum rahatlığı için mutfak ünitesi çeşitli şekillerde düzenlenebilir.
- The early death of a family member has a strong effect on the whole family system.
- Bir aile üyesinin erken ölümünün tüm aile sistemi üzerinde güçlü bir etkisi vardır.
- The family member living in Finland is called a sponsor.
- Finlandiya'da yaşayan aile üyesine sponsor denir.
- Ready to bring home a new family member?
- Eve yeni bir aile üyesi getirmeye hazır mısınız?
- However, it can rarely affect more than one family member.
- Ancak nadiren birden fazla aile üyesini etkileyebilir.
- The abundance of windows and a small attic create a personal space for each family member.
- Pencerelerin bolluğu ve küçük bir çatı katı, her aile üyesi için kişisel bir alan yaratır.
- The donor is usually a family member.
- Donör genellikle bir aile üyesidir.
- This could include everything from a dispute between employees to a disgruntled patient or family member.
- Bu, çalışanlar arasındaki bir anlaşmazlıktan hoşnutsuz bir hasta veya aile üyesine kadar her şeyi içerebilir.
- Who's your favorite family member on your father's side of the family?
- Ailenizin baba tarafından en sevdiğiniz aile üyesi kim?
- Who's your favorite family member on your mother's side?
- Anne tarafından en sevdiğin aile üyesi kim?
- Who's your favorite family member on your mother's side?
- Annenin tarafında en sevdiğin aile üyesi kim?
- Who's your favorite family member?
- En sevdiğiniz aile üyesi kim?
- Who's your favorite family member on your father's side of the family?
- Ailenin baba tarafında en sevdiğin aile üyesi kim?
Show More (19)
|