|
- He was shivering with fatigue when they found him.
- Onu bulduklarında yorgunluktan titriyordu.
- The tractor showed signs of metal fatigue.
- Traktörde metal yorgunluğu belirtileri vardı.
- Noise at work can cause effects such as fatigue, communication difficulties and total hearing loss.
- İşyerinde gürültü, yorgunluk, iletişim güçlükleri ve tamamen işitme kaybı gibi etkilere neden olabilir.
- There is some donor fatigue.
- Bir miktar bağışçı yorgunluğu var.
- Noise at work can cause effects such as fatigue, communication difficulties and total hearing loss.
- İşyerindeki gürültü yorgunluk, iletişim güçlükleri ve tamamen işitme kaybı gibi etkilere neden olabilir.
- We know that the international community is affected by donor fatigue.
- Uluslararası toplumun donör yorgunluğundan etkilendiğini biliyoruz.
- Fatigue is the natural result of overwork.
- Yorgunluk fazla çalışmanın doğal sonucudur.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
- Açlık ve yorgunluktan bayıldı ama bir süre sonra kendine geldi.
- With hunger and fatigue, the dog died at last.
- Açlık ve yorgunluktan köpek en sonunda öldü.
- Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
- Açlık ve yorgunluk yüzünden köpek sonunda öldü.
- With hunger and fatigue, the dog died at last.
- Açlıktan ve yorgunluktan dolayı köpek sonunda öldü.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
- O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- The athlete seemed immune from fatigue.
- Sporcu yorgunluktan etkilenmemiş görünüyordu.
- The beggar was dizzy with hunger and fatigue.
- Dilencinin açlık ve yorgunluktan başı dönüyordu.
- Fatigue showed on her face.
- Yorgunluğu yüzünden okunuyordu.
- With hunger and fatigue, the dog died at last.
- Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
- I have a fatigue problem.
- Yorgunluk problemim var.
- Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
- Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
- The athlete seemed immune from fatigue.
- Atlet yorgunluğa dayanıklı gibi görünüyordu.
- Fatigue showed on her face.
- Yorgunluk kendini onun yüzünde gösterdi.
- I have a fatigue problem.
- Benim yorgunluk sorunum var.
Show More (18)
|
