|
- He felt nervous about the result.
- Sonuç hakkında gergin hissetti.
- I was feeling nervous.
- Gergin hissediyordum.
- I don't feel nervous.
- Gergin hissetmiyorum.
- Tom felt nervous.
- Tom gergin hissetti.
- I feel nervous about the result.
- Sonuçtan ötürü gergin hissediyorum.
- I feel nervous about the result.
- Ben sonuçla ilgili gergin hissediyorum.
- I felt nervous.
- Gergin hissettim.
- I'm feeling nervous.
- Gergin hissediyorum.
- Do you feel nervous in the office today?
- Bugün ofiste gergin hissediyor musunuz?
- It's normal to feel nervous when you don't know what to expect.
- Ne bekleyeceğinizi bilmediğiniz zaman gergin hissetmeniz normal.
- I feel nervous when I speak English.
- İngilizce konuşurken kendimi gergin hissediyorum.
- I was beginning to feel nervous.
- Gergin hissetmeye başlıyordum.
- I was beginning to feel nervous.
- Gergin hissetmeye başlamıştım.
- I feel nervous when I speak English.
- İngilizce konuştuğumda kendimi gergin hissediyorum.
- Do you feel nervous in the office today?
- Bugün ofiste kendinizi gergin hissettiniz mi?
- It's normal to feel nervous when you don't know what to expect.
- Ne bekleyeceğinizi bilmediğinizde gergin hissetmeniz normaldir.
- I feel nervous.
- Gergin hissediyorum.
- I feel nervous when I speak English.
- İngilizce konuşurken gergin hissediyorum.
- She stammers when she feels nervous.
- Gergin hissettiğinde kekeliyor.
Show More (16)
|
