1 |
filthy |
pis |
adj. |
|
- Torrents of filthy water spewed out of crushed pipe work.
- Ezilmiş boru tesisatından pis su akıntıları fışkırıyordu.
- And like all cripples, I've got a filthy temper.
- Ve tüm sakatlar gibi benim de pis bir mizacım var.
- And like all cripples, I've got a filthy temper.
- Ve tüm sakatlar gibi benim de pis bir tabiatım var.
- Get your filthy hands off of me.
- Pis ellerini üzerimden çek.
- The river is filthy and it stinks.
- Nehir pis ve kokuyor.
- Get your filthy hands off of me.
- Çek o pis ellerini üzerimden.
- Get your filthy hands off him.
- Çek pis ellerini onun üzerinden.
- You look filthy.
- Pis görünüyorsun.
- You're a filthy liar!
- Sen pis bir yalancısın!
- Let's kill the filthy usurper!
- Hadi pis gaspçıyı öldürelim!
- Get your filthy hands off her.
- Çek pis ellerini onun üzerinden.
- Tom is a filthy liar.
- Tom pis bir yalancı.
- That's a filthy job and I don't want to do it.
- Bu pis bir iş ve ben yapmak istemiyorum.
- She's a filthy liar.
- O pis bir yalancı.
- Shut your filthy mouth.
- Kapa o pis çeneni.
- Let's kill the filthy usurper!
- Hadi şu pis gaspçıyı öldürelim!
- You filthy beast, get out of here!
- Seni pis canavar, defol buradan!
- He's a filthy liar.
- O pis bir yalancı.
- She's a filthy liar.
- O bir pis yalancı.
- That's a filthy job and I don't want to do it.
- Bu pis iş ve onu yapmak istemiyorum.
- Get your filthy hands off him.
- Çek o pis ellerini onun üzerinden.
- You're filthy.
- Sen pissin.
Show More (21)
|
2 |
filthy |
kirli |
adj. |
|
- Tom came home filthy.
- Tom eve kirli geldi.
- I always leave my bicycle filthy.
- Bisikletimi hep kirli bırakırım.
- I always leave my bicycle filthy.
- Ben her zaman bisikletimi kirli bırakırım.
- The window is filthy.
- Pencere kirli.
- Your clothes are filthy.
- Giysilerin kirli.
- Your hair is filthy.
- Saçların çok kirli.
- The river is filthy and it stinks.
- Nehir kirli ve kokuyor.
- You always leave your bikes filthy.
- Bisikletlerini hep kirli bırakıyorsun.
- Your hair is filthy.
- Saçın kirli.
- You always leave your bike filthy.
- Bisikletini hep kirli bırakıyorsun.
- Your hands are filthy.
- Ellerin kirli.
- You always leave your bike filthy.
- Bisikletini her zaman kirli bırakıyorsun.
- Your clothes are filthy.
- Elbiselerin kirli.
- You're filthy.
- Sen kirlisin.
- You always leave your bikes filthy.
- Bisikletlerini her zaman kirli bırakıyorsun.
Show More (12)
|
3 |
filthy |
çok pis |
adj. |
|
- Your feet are filthy.
- Ayakların çok pis.
- Tom's filthy.
- Tom çok pis.
Show More (-1)
|
4 |
filthy |
aşırı |
adv. |
|
- They're filthy rich now.
- Onlar şimdi aşırı zengin.
- Tom is filthy rich.
- Tom aşırı zengin.
Show More (-1)
|
5 |
filthy |
iğrenç |
adj. |
|
- You filthy beast, get out of here!
- Seni iğrenç canavar, buradan defol!
- I've been involved in a filthy trade.
- İğrenç bir ticarete karıştım.
Show More (-1)
|
6 |
filthy |
pis bir şekilde |
adv. |
|
- Tom came home filthy.
- Tom eve pis bir şekilde geldi.
Show More (-2)
|
7 |
filthy |
müthiş |
adj. |
|
- Joe's idea for a new kind of car will make him filthy rich.
- Joe'nun yeni tür bir araba fikri onu müthiş zengin yapacak.
Show More (-2)
|