fondle - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
fondle okşamak v.
  • Tom fondled Mary's breasts.
  • Tom, Mary'nin göğüslerini okşadı.
  • If you leave, I'll tell all the world you fondle me while I sleep.
  • Eğer gidersen, ben uyurken beni okşadığını tüm dünyaya söylerim.
  • Skura woke up to find Yanni fondling her.
  • Skura uyandığında Yanni'yi onu okşarken buldu.
Show More (2)