Tureng - from behind - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	from behind	arkasından	prep.
	A man appeared from behind the door. Kapının arkasından bir adam çıktı. Mary thought that Tom wasn't at the Halloween party, but in fact he was secretly observing her from behind his werewolf mask. Mary, Tom'un Cadılar Bayramı partisinde olmadığını sanıyordu ama aslında Tom kurt adam maskesinin arkasından gizlice onu izliyordu. The sun appeared from behind the clouds. Güneş bulutların arkasından çıktı. Someone grabbed me from behind. Biri beni arkamdan yakaladı. They shot at the British from behind trees. Onlar ağaçların arkasından İngilizlere ateş etti. A strange sound was heard from behind the door. Kapının arkasından garip bir ses duyuldu. Tom got up from behind the desk. Tom masanın arkasından kalktı. I felt someone hit me from behind. Birinin bana arkamdan vurduğunu hissettim. The moon emerged from behind the clouds. Ay bulutların arkasından çıktı. The robbers came out from behind the trees and attacked him. Soyguncular ağaçların arkasından çıktı ve ona saldırdı. The moon emerged from behind the cloud. Ay bulutun arkasından çıktı. I felt someone hit me from behind. Arkamdan birinin bana vurduğunu hissettim. Tom rose slowly from behind his desk. Tom masanın arkasından yavaşça kalktı. Someone grabbed me from behind. Birisi beni arkamdan yakaladı. His dog appeared from behind the door. Köpeği kapının arkasından çıktı. The sun appeared from behind the clouds. Güneş bulutların arkasından göründü. The moon came out from behind the cloud. Ay bulutun arkasından çıktı. A woman appeared from behind a tree. Ağacın arkasından bir kadın belirdi. The sun came out from behind the clouds. Güneş bulutların arkasından çıktı. I heard someone call my name from behind. Birinin arkamdan adımı söylediğini duydum. A strange sound was heard from behind the door. Kapının arkasından tuhaf bir ses duyuldu. They shot at the British from behind trees. Ağaçların arkasından İngilizlere ateş ettiler. His dog appeared from behind the door. Köpeği kapının arkasından göründü. Tom rose slowly from behind his desk. Tom masasının arkasından yavaşça kalktı. They attacked me from behind. Bana arkamdan saldırdılar. Stop pushing me from behind! Beni arkamdan itmeyi kes! Tom stepped out from behind his desk. Tom masasının arkasından çıktı. The sun emerged from behind the clouds. Güneş bulutların arkasından çıktı. Even the sun popped out from behind the clouds. Güneş bile bulutların arkasından çıktı. The moon came out from behind the clouds. Ay bulutların arkasından çıktı. Show More (27)
2	from behind	arkadan	adv.
	At that time, tackling from behind was still permitted. O dönemde, arkadan vurmaya hala izin veriliyordu. Tom hugged Mary from behind. Tom, Mary'ye arkadan sarıldı. Tom hugged Mary from behind. Tom Mary'ye arkadan sarıldı. They attacked me from behind. Onlar bana arkadan saldırdılar. Stop pushing me from behind! Beni arkadan itmeyi bırak! Tom attacked Mary from behind. Tom Mary'ye arkadan saldırdı. Tom attacked Mary from behind. Tom, Mary'ye arkadan saldırdı. I heard someone call my name from behind. Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. Show More (5)