|
- Two out of four problems unsolved elicited a pitiless "unsatisfactory" from him.
- Çözülemeyen dört problemden ikisi ondan acımasız bir "yetersiz" cevabı almasına neden oldu.
- Then this morning, Elena got another text from him.
- Sonra bu sabah Elena ondan bir mesaj daha aldı.
- Has not seen or heard from him since his last class ended.
- Son dersinden beri onu ne görmüş ne de ondan haber almış.
- I never got an answer from him.
- Ben ondan bir cevap almadım.
- They haven't heard from him.
- Onlar ondan haber almadılar.
- I haven't gotten any messages from him since then.
- O zamandan beri ondan hiç mesaj almadım.
- If you hear anything new from him, please let me know about it.
- Ondan yeni bir şey duyarsan, lütfen bana bildir.
- You need to stop ignoring email messages from him.
- Ondan gelen e-posta mesajlarını görmezden gelmeyi bırakmalısın.
- I have had no news from him yet.
- Henüz ondan bir haber almadım.
- Did you learn it from him?
- Ondan mı öğrendin?
- Here's the letter from him.
- İşte ondan gelen mektup.
- We expect a lot from him.
- Biz ondan çok şey bekliyoruz.
- Perry obtained precious information from him.
- Perry, ondan çok değerli bilgiler aldı.
- I got a call from him.
- Ondan bir telefon aldım.
- They demanded money from him.
- Ondan para talep ettiler.
- I have heard nothing else from him yet.
- Henüz ondan başka bir haber duymadım.
- I never got an answer from him.
- Ondan hiç cevap alamadım.
- Months went past without any news from him.
- Aylar geçti ve ondan hiç haber alamadım.
- She took the bottle from him and threw it out the window.
- Şişeyi ondan aldı ve pencereden dışarı fırlattı.
- I'm expecting a call from him.
- Ondan bir telefon bekliyorum.
- I'm getting advice from him.
- Ondan tavsiye alıyorum.
- I stole this from him.
- Bunu ondan çaldım.
- I'm hiding from him.
- Ondan saklanıyorum.
- My neighbour is annoyed with me because he could not convince me to buy his old car from him.
- Komşum bana kızgın çünkü eski arabasını ondan almam için beni ikna edemedi.
- How long has it been since you heard from him?
- Ondan haber almayalı ne kadar oldu?
- I heard from him.
- Ondan haber aldım.
- I have heard nothing from him of late.
- Son zamanlarda ondan hiçbir haber alamadım.
- Here's a letter from him.
- İşte ondan bir mektup.
- We have not received a letter from him so far.
- Ondan şu ana kadar bir mektup almadık.
- How long has it been since you heard from him?
- Ondan haber aldığından beri ne kadar zaman oldu?
- I have heard nothing from him for five years.
- Ben beş yıl boyunca ondan bir haber almadım.
- Did you receive a birthday present from him this year?
- Bu yıl ondan doğum günü hediyesi aldın mı?
- Did you get a birthday present from him this year?
- Bu yıl ondan bir doğum günü hediyesi aldın mı?
- She got the money from him.
- Parayı ondan aldı.
- I'll get it back from him.
- Ondan geri alacağım.
- By the way, have you heard from him lately?
- Bu arada, son zamanlarda ondan haber aldın mı?
- Have you received a letter from him?
- Ondan bir mektup aldın mı?
- I received a gift card from him.
- Ondan bir hediye çeki aldım.
- Is that from him?
- Bu ondan mı?
- The police got an important piece of information from him.
- Polis, ondan önemli bir bilgi aldı.
- I got the book back from him.
- Kitabı ondan geri aldım.
- I need to get away from him.
- Ondan uzak durmam gerekiyor.
- I borrowed money from him.
- Ondan borç aldım.
- Have you heard from him since he left for America?
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber aldınız mı?
- Tom's parents live three miles from him.
- Tom'un ailesi ondan üç mil uzakta yaşıyor.
- I have heard nothing from him of late.
- Son zamanlarda ondan haber almadım.
- Did you get anything from him?
- Ondan bir şey aldın mı?
- We got something from him.
- Ondan bir şey aldık.
- We have not received a letter from him so far.
- Şimdiye kadar ondan bir mektup almadık.
- She stole a lot of money from him, so now she is in prison.
- Ondan çok para çaldı, bu yüzden şimdi hapiste.
- It is not good to borrow money from him.
- Ondan para ödünç almak iyi değildir.
- You will be able to get the news from him tomorrow.
- Yarın ondan haber alabileceksin.
- Did you get a reply from him?
- Ondan bir yanıt aldın mı?
- Let's conceal this secret from him.
- Bu sırrı ondan saklayalım.
- I have a list from him.
- Ondan bir listem var.
- I asked Tom if I could borrow thirty dollars from him.
- Tom'a ondan otuz dolar borç alıp alamayacağımı sordum.
- I had a phone call from him.
- Ondan bir telefon aldım.
- Let's conceal this secret from him.
- Bu sırrı ondan gizleyelim.
- I got a phone call from him just as I was about to go to bed.
- Tam da yatmaya giderken ondan bir telefon aldım.
- I had a phone call from him.
- Ondan bir telefon görüşmesi aldım.
- I have not heard from him for a long time.
- Uzun bir süre ondan haber almadım.
- When did you buy that from him?
- Bunu ondan ne zaman satın aldın?
- I can get it from him.
- Ondan alabilirim.
- Get away from him.
- Ondan uzak dur.
- If you hear anything new from him, please let me know about it.
- Ondan yeni bir şey duyarsanız, lütfen bana haber verin.
- This is a Christmas present from him.
- Bu ondan bir Noel hediyesi.
- I just got a text from him.
- Ondan bir mesaj aldım.
- I have heard nothing else from him yet.
- Henüz ondan bir haber almadım.
- She got the money from him even though he said that he wouldn't give it to her.
- Ona vermeyeceğini söylemesine rağmen parayı ondan aldı.
- Has anyone heard from him?
- Biri ondan haber aldı mı?
- I have heard nothing from him.
- Ondan hiçbir haber alamadım.
- Not having heard from him, I wrote to him again.
- Ondan haber alamayınca tekrar yazdım.
- I haven't heard from him.
- Ben ondan haber almadım.
- I want to hear from him.
- Ondan duymak istiyorum.
- Maybe you could learn a thing or two from him.
- Belki ondan bir ya da iki şey öğrenebilirsin.
- I've got no secrets from him.
- Benim ondan gizli sırrım yok.
- I had to get away from him.
- Ondan uzak durmak zorundaydım.
- This is from him.
- Bu ondan geldi.
- My cousin traveled to Spain two years ago, however my aunt has not yet heard from him.
- Kuzenim iki yıl önce İspanya'ya gitti, ancak teyzem henüz ondan haber alamadı.
- I've heard from him.
- Ondan haber aldım.
- I have not heard a word from him as yet.
- Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
- You need to stop ignoring email messages from him.
- Ondan gelen emailleri görmezden gelmeyi bırakman gerekiyor.
- Have you heard from him recently?
- Son zamanlarda ondan haber aldın mı?
- This was a birthday present from him.
- Bu ondan bir doğum günü hediyesiydi.
- I'm waiting for a response from him.
- Ondan bir yanıt bekliyorum.
- Did you get a birthday present from him this year?
- Bu yıl ondan doğum günü hediyesi almış mıydın?
- We have not heard from him since last year.
- Geçen yıldan beri ondan haber alamıyoruz.
- We could all learn something from him.
- Hepimiz ondan bir şey öğrenebiliriz.
- Perry obtained precious information from him.
- Perry, ondan değerli bilgiler elde etti.
- We could all learn something from him.
- Hepimiz ondan bir şeyler öğrenebiliriz.
- I couldn't get a definite answer from him.
- Ondan kesin bir cevap alamadım.
- I did not receive a response from him until today.
- Bugüne kadar ondan bir yanıt almadım.
- She succeeded in drawing the truth from him.
- Ondan gerçeği öğrenmeyi başarmıştı.
- My cousin traveled to Spain two years ago, however my aunt has not yet heard from him.
- İki yıl önce kuzenim İspanya'ya gitti, ancak teyzem henüz ondan haber almadı.
- In spite of everything, she was expecting reassuring words from him.
- Her şeye rağmen ondan güven verici sözler bekliyordu.
- I don't want to buy that house from him.
- O evi ondan almak istemiyorum.
- Tom assumed Mary was hiding something from him.
- Tom Mary'nin ondan bir şey sakladığını sandı.
- My neighbour is annoyed with me because he could not convince me to buy his old car from him.
- Komşum beni eski arabasını ondan almama ikna edemediği için bana kızdı.
- They haven't heard from him in a long time.
- Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- I just heard from him.
- Ondan yeni haber aldım.
- I hid the true amount I spent from him.
- Harcadığım gerçek miktarı ondan sakladım.
- Tom's parents live three miles from him.
- Tom'un anne babası ondan üç mil uzakta yaşıyor.
- I have a message from him.
- Ondan bana bir mesaj var.
- I received a gift card from him.
- Ondan bir hediye kartı aldım.
- I just heard from him.
- Az önce ondan haber aldım.
- This gift is from him.
- Bu hediye ondan.
- I learned a lot from him.
- Ondan çok şey öğrendim.
- Aside from him, nobody else came to the party.
- Ondan başka kimse partiye gelmedi.
- This is from him.
- Bu ondandır.
- We expect a lot from him.
- Ondan çok şey bekliyoruz.
- I have never heard from him since.
- O zamandan beri ondan hiç haber almadım.
- I got that from him.
- Bunu ondan aldım.
- What you say is quite different from what I heard from him.
- Söylediğin şey ondan duyduğum şeyden oldukça farklı.
- I often receive letters from him.
- Ondan sık sık mektup alıyorum.
- I can't get an answer from him.
- Ondan bir cevap alamıyorum.
- She told me that I'll have to run from him.
- Bana ondan kaçmam gerektiğini söyledi.
- I just got a message from him.
- Az önce ondan bir mesaj aldım.
- Has anybody heard from him?
- Biri ondan haber aldı mı?
- I have heard nothing from him since then.
- O zamandan beri ondan hiçbir haber almadım.
- Back away from him.
- Ondan uzak dur.
- I haven't heard from him since last June.
- Geçen Haziran'dan beri ondan haber almadım.
- I stole this from him.
- Bunu ondan aşırdım.
- Tom thought that Mary was hiding something from him.
- Tom Mary'nin ondan bir şey sakladığını düşündü.
- I need some answers from him.
- Ondan gelecek bazı cevaplara ihtiyacım var.
- Did you learn it from him?
- Bunu ondan mı öğrendin?
- The note was from him.
- Not ondandı.
- What did you get from him?
- Sen ondan ne aldın?
- I haven't heard anything else from him in weeks.
- Haftalardır ondan başka bir şey duymadım.
- It is not good to borrow money from him.
- Ondan borç para almak iyi değil.
- We live ten minutes away from him.
- Ondan on dakika uzaklıkta yaşıyoruz.
- I received this fax from him.
- Bu faksı ondan aldım.
- I haven't heard from him for ages.
- Yıllardır ondan haber almadım.
- I have had no news from him yet.
- Ondan henüz haberim yok.
- Has anyone heard from him?
- Ondan haber alan var mı?
- I can get it from him.
- Bunu ondan alabilirim.
- I learnt it from him.
- Ben bunu ondan öğrendim.
- I often receive letters from him.
- Sık sık ondan mektup alırım.
- She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
- Kitabı yıllar önce ondan ödünç aldı ve henüz geri vermedi.
- I don't keep secrets from him.
- Ben ondan sır saklamıyorum.
- I'd like to hear that from him.
- Bunu ondan duymak isterdim.
- I'll get it back from him.
- Bunu ondan geri alacağım.
- Tom hasn't heard from him for several months.
- Tom birkaç aydır ondan haber alamıyor.
- She got no answer from him.
- Ondan hiç cevap alamadı.
- I have heard nothing from him yet.
- Ondan henüz bir şey duymadım.
- I have heard nothing from him since then.
- O zamandan beri ondan haber almadım.
- How long has it been since you received a letter from him?
- Ondan bir mektup aldığından beri ne kadar zaman oldu?
- I learned everything from him.
- Her şeyi ondan öğrendim.
- Tom hasn't heard from him for several months.
- Tom birkaç aydır ondan haber almadı.
- I never heard from him again.
- Ondan bir daha haber alamadım.
- I never heard back from him.
- Ondan bir daha haber alamadım.
- I didn't get an email from him today.
- Bugün ondan bir e-posta almadım.
- I stole it from him.
- Ondan çaldım.
- I have not heard from him for a long time.
- Uzun zamandır ondan haber alamadım.
- Don't take that away from him.
- Bunu ondan alma.
- I learned about you from him.
- Seni ondan öğrendim.
- I got the information from him directly.
- Bilgiyi doğrudan ondan aldım.
- I got your address from him.
- Adresini ondan aldım.
- Did you get this from him?
- Bunu ondan mı aldın?
- I have heard nothing from him yet.
- Ondan henüz bir haber alamadım.
- I got a call from him.
- Ondan bir çağrı aldım.
- I haven't heard from him.
- Ondan haber almadım.
- How long has it been since you received a letter from him?
- Ondan mektup almayalı ne kadar oldu?
- I don't keep secrets from him.
- Ondan sır saklamıyorum.
- I got this book from him.
- Bu kitabı ondan aldım.
- Have you heard from him since he left for America?
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber aldın mı?
- She stole a lot of money from him.
- Ondan çok para çaldı.
- We haven't heard from him.
- Ondan haber almadık.
- I borrowed this book from him.
- Bu kitabı ondan ödünç aldım.
- Have you heard from him recently?
- Son zamanlarda ondan hiç haber aldın mı?
- By the way, have you heard from him lately?
- Bu arada son zamanlarda ondan haber aldınız mı?
- I learnt it from him.
- Bunu ondan öğrendim.
- You heard from him?
- Ondan haber aldın mı?
- Are you hiding from him?
- Ondan mı saklanıyorsun?
- Don't walk away from him.
- Ondan uzaklaşma.
- I have not heard from him since he left for America.
- O Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber almadım.
- She borrowed the book from him.
- Kitabı ondan ödünç aldı.
- I got a message from him.
- Ondan bir mesaj aldım.
- Perhaps you could learn a thing or two from him.
- Belki ondan bir iki şey öğrenebilirsin.
- I bought it from him.
- Ondan aldım.
- I must get the book back from him.
- Kitabı ondan geri almalıyım.
- Stay the hell away from him!
- Ondan uzak dur!
- I want to hear it from him.
- Ondan duymak istiyorum.
- I want to hear it from him.
- Bunu ondan duymak istiyorum.
- I expect a lot from him.
- Ben ondan çok şey bekliyorum.
- I just got a call from him.
- Az önce ondan bir telefon aldım.
- He went not to help his father but to borrow money from him.
- Babasına yardım etmek için değil, ondan borç para almak için gitti.
- Have you heard from him?
- Ondan haber aldınız mı?
- It was from him.
- Bu ondandı.
- I heard from him last month.
- Geçen ay ondan haber aldım.
- I learned it from him.
- Ondan öğrendim.
- Why are you hiding from him?
- Neden ondan saklanıyorsun?
- I have not heard a word from him as yet.
- Henüz ondan tek kelime duymadım.
- I don't want to buy that house from him.
- O evi ondan satın almak istemiyorum.
- I expect a lot from him.
- Ondan çok şey bekliyorum.
- Did you get an answer from him?
- Ondan bir cevap aldın mı?
- I borrowed money from him.
- Ondan para ödünç aldım.
- You heard from him?
- Sen ondan haber aldın mı?
- There's a message from him.
- Ondan bir mesaj var.
- It was not long before I got a call from him.
- Ondan bir telefon almam uzun sürmedi.
- I received an invitation from him, but didn't accept it.
- Ondan bir davet aldım ama kabul etmedim.
- Has anybody heard from him?
- Ondan haber alan var mı?
- Did you receive a birthday present from him this year?
- Bu yıl ondan bir doğum günü hediyesi aldın mı?
- I have not heard from him since he left for America.
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber almadım.
- Don't take that away from him.
- Bunu ondan uzaklaştırma.
- I'm getting advice from him.
- Ben ondan tavsiye alıyorum.
- I got your address from him.
- Ben ondan adresini aldım.
- She told me that I'll have to run from him.
- Bana ondan kaçmam gerekeceğini söyledi.
- I'm waiting for a response from him.
- Ondan bir cevap bekliyorum.
- It's very unlikely that Tom's children inherited anything from him.
- Tom'un çocuklarına ondan bir şey miras kalmış olması pek olası değil.
- Have you heard from him?
- Ondan haber aldın mı?
- They haven't heard from him.
- Ondan haber almamışlar.
- What did you buy from him?
- Ondan ne aldın?
- What do you want from him?
- Ondan ne istiyorsun?
- I have heard nothing from him for five years.
- Beş yıldır ondan hiçbir haber almadım.
- I still haven't heard from him.
- Ondan hâlâ haber alamadım.
- I've got no secrets from him.
- Ondan sakladığım hiçbir sırrım yok.
- I'm expecting a call from him.
- Ondan bir çağrı bekliyorum.
- Did you get a reply from him?
- Ondan bir cevap aldın mı?
- This was a birthday present from him.
- Bu ondan gelen bir doğum günü hediyesiydi.
- Nothing has been heard from him since he left for America.
- O, Amerika'ya gittiğinden beri ondan hiçbir haber alınmadı.
- Nothing has been heard from him since he left for America.
- Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber alınamıyor.
- I still haven't heard from him.
- Ben hâlâ ondan haber almadım.
- Maybe you could learn a thing or two from him.
- Belki sen de ondan bir iki şey öğrenebilirsin.
- I'm waiting to hear from him.
- Ondan haber bekliyorum.
- I got a phone call from him just as I was about to go to bed.
- Tam yatmak üzereyken ondan bir telefon aldım.
- They haven't heard from him in a long time.
- Uzun zamandır ondan haber alamadılar.
- It was from him.
- Ondan gelmişti.
- I stole it from him.
- Bunu ondan çaldım.
- I haven't heard from him since then.
- O zamandan beri ondan haber almadım.
- Tom thought Mary was hiding something from him.
- Tom Mary'nin ondan bir şey sakladığını düşünüyordu.
- What did you buy from him?
- Ondan ne satın aldın?
- I heard from him last month.
- En son, geçen ay ondan haber aldım.
- We have not heard from him since last year.
- Geçen yıldan beri ondan haber almadık.
- What did you get from him?
- Ondan ne aldın?
- I got the book back from him.
- Ondan kitabı geri aldım.
- Back away from him.
- Ondan uzaklaş.
- I bought it from him.
- Bunu ondan satın aldım.
- The note was from him.
- Not ondan gelmişti.
- We haven't heard from him.
- Biz ondan haber almadık.
Show More (236)
|
