fulfill - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
fulfill yerine getirmek v.
  • Therefore, these poor beings get over many hardships and fulfill their requirements.
  • Bu nedenle, bu zavallı varlıklar birçok zorluğun üstesinden gelir ve gereksinimlerini yerine getirir.
  • It is impossible to fulfill all desires at once fully.
  • Tüm arzuları anında tam olarak yerine getirmek mümkün değildir.
  • Let us make a supreme effort and, conscious of our duty, fulfill our destiny on this earth.
  • Üstün bir çaba gösterelim ve görevimizin bilincinde olarak bu dünyadaki yazgımızın gereğini yerine getirelim.
Show More (33)
fulfill karşılamak v.
  • Believe me, I eat and drink quite enough to fulfill my needs.
  • İnanın ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar yiyip içiyorum.
  • Believe me, I eat and drink quite enough to fulfill my needs.
  • İnan bana kardeşim, ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar yiyip içiyorum.
  • Believe me, I eat and drink quite enough to fulfill my needs.
  • İnanın bana, ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar yiyor ve içiyorum.
Show More (2)
fulfill gerçekleştirmek v.
  • Having made an unwavering decision, he started to make plans to fulfill his dreams.
  • Kesin bir karar verdikten sonra hayallerini gerçekleştirmek için planlar yapmaya başladı.
  • My teacher encouraged me to fulfill my ambitions.
  • Öğretmenim tutkularımı gerçekleştirmem için beni yüreklendirdi.
  • I'll help you fulfill your dreams.
  • Hayallerini gerçekleştirmene yardım edeceğim.
Show More (2)
fulfill ifa etmek v.
  • Let us make a supreme effort and, conscious of our duty, fulfill our destiny on this earth.
  • Üstün bir çaba gösterelim ve görevimizin bilincinde olarak bu dünyadaki kaderimizi ifa edelim.
Show More (-2)
fulfill gidermek v.
  • Those who ignore rather than fulfill their need for sleep will soon encounter serious effects on their health.
  • Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.
Show More (-2)