The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Anglais |
Turc |
|
| 1 |
glide |
süzülmek |
v. |
|
- The dancer glided across the stage.
- Dansçı sahne boyunca süzüldü.
- A group of birds is gliding through the blue sky.
- Bir grup kuş mavi gökyüzünde süzülüyor.
- The paradise tree snake (Chrysopelea paradisi) can glide a hundred meters from tree to tree.
- Cennet ağacı yılanı (Chrysopelea paradisi) ağaçtan ağaca yüz metre süzülebilir.
Show More (0)
|
| 2 |
glide |
kolaylıkla yapmak |
v. |
|
- Mac glided through all of his exams.
- Mac tüm sınavlarını kolaylıkla geçti.
Show More (-2)
|
| 3 |
glide |
süzülme |
n. |
|
- She just disappeared with a glide.
- Bir süzülmeyle ortadan kayboldu.
Show More (-2)
|
| 4 |
glide |
kaymak |
v. |
|
- The skaters glided rapidly around the rink.
- Patenciler pistin etrafında hızla kayıyorlardı.
Show More (-2)
|
