|
- Obviously everyone will hope that his prediction of what may happen in the future is on the gloomy side.
- Açıkçası herkes, gelecekte neler olabileceğine dair tahminlerinin kasvetli tarafta olmasını umacaktır.
- Tom looks gloomy.
- Tom kasvetli görünüyor.
- The gloomy house was like a ghost.
- Kasvetli ev bir hayalet gibiydi.
- The catacombes of Paris are famous, but a bit gloomy.
- Paris'in yeraltı mezarları ünlüdür, ama biraz kasvetlidir.
- The smoggy air of Beijing makes me feel gloomy.
- Pekin'in sisli havası beni kasvetli hissettiriyor.
- I'm feeling gloomy today.
- Bugün kasvetli hissediyorum.
- It's a very gloomy day.
- Çok kasvetli bir gün.
- The future looked very gloomy.
- Gelecek çok kasvetli görünüyordu.
- The room is very gloomy.
- Oda çok kasvetli.
- The catacombes of Paris are famous, but a bit gloomy.
- Paris'teki yeraltı mezarlığı ünlüdür ama biraz kasvetlidir.
- The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
- Gökyüzü kasvetli ve gri; yağmur mevsimi için tipik bir gökyüzü.
- He looks gloomy.
- Kasvetli görünüyor.
- Why are you so gloomy?
- Neden bu kadar kasvetlisin?
- He looks gloomy.
- O kasvetli görünüyor.
- I'm feeling gloomy today.
- Bugün kendimi kasvetli hissediyorum.
- You look gloomy.
- Kasvetli görünüyorsun.
Show More (13)
|