| 1 |
go against |
karşı gelmek |
v. |
|
- We went against God's creation by turning ruminants into cannibals.
- Geviş getiren hayvanları yamyama dönüştürerek Tanrı'nın yaratışına karşı geldik.
- Our group has never gone against the country or against Austria.
- Grubumuz hiçbir zaman ülkeye ya da Avusturya'ya karşı gelmedi.
- Don't go against his wishes.
- Onun isteklerine karşı gelme.
- You can't go against the laws of nature.
- Doğa kanunlarına karşı gelemezsin.
- She went against her parent's wishes, and married the foreigner.
- Ailesinin isteklerine karşı geldi ve yabancı biriyle evlendi.
- He never goes against his parents.
- Asla ailesine karşı gelmez.
- Don't go against the rules.
- Kurallara karşı gelmeyin.
- He cannot have gone against his parents.
- Ailesine karşı gelmiş olamaz.
- He couldn't go against his principles.
- Prensiplerine karşı gelemezdi.
- You should not go against the rules.
- Kurallara karşı gelmemelisin.
- You can't go against the laws of nature.
- Doğanın yasalarına karşı gelemezsiniz.
- He never goes against his parents.
- O asla ebeveynlerine karşı gelmez.
Show More (9)
|
| 2 |
go against |
ters düşmek |
v. |
|
- This goes against the somewhat unrealistic assertions of the reports we are considering this evening.
- Bu durum, bu akşam değerlendirdiğimiz raporların gerçekçi olmayan iddialarına ters düşmektedir.
- This should not, however, create overly complicated procedures that would go against the objectives of the proposal.
- Ancak bu, teklifin amaçlarına ters düşecek aşırı karmaşık prosedürler yaratmamalıdır.
- It goes against every political development of Europe in every direction.
- Avrupa'nın her yöndeki siyasi gelişimine ters düşmektedir.
- It goes against every political development of Europe in every direction.
- Avrupa'nın her yöndeki her türlü siyasi gelişimine ters düşmektedir.
- Tanaka's teaching goes against the stream of history.
- Tanaka'nın öğretisi tarihin akışına ters düşüyor.
- That goes against my beliefs.
- O benim inançlarıma ters düşüyor.
Show More (3)
|
| 3 |
go against |
aykırı olmak |
v. |
|
- Anything that goes against EU law must be prohibited.
- AB yasalarına aykırı olan her şey yasaklanmalıdır.
Show More (-2)
|
