|
- He is the last person I would want to go skiing with.
- Kayak yapmaya gitmek isteyeceğim son kişi o.
- We are going skiing in the Alps.
- Alplerde kayak yapmaya gidiyoruz.
- Tom was the guy who went skiing with Mary.
- Tom, Mary ile kayak yapmaya giden adamdı.
- Tom and Mary went skiing in the Alps.
- Tom ve Mary Alpler'de kayak yapmaya gittiler.
- They always go skiing in winter.
- Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.
- I went skiing at Zao last winter.
- Geçen kış Zao'da kayak yapmaya gittim.
- Tom and Mary went skiing together.
- Tom ve Mary birlikte kayak yapmaya gittiler.
- Tom wanted to go skiing yesterday.
- Tom dün kayak yapmak istedi.
- I wanted to go skiing.
- Kayak yapmaya gitmek istedim.
- I used to often go skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
- I wanted to go skiing.
- Kayak yapmak istedim.
- Where does Tom want to go skiing?
- Tom nereye kayak yapmaya gitmek istiyor?
- He went skiing in Hokkaido.
- O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
- Let's go skiing.
- Kayak yapmaya gidelim.
- I may go skiing at Zao next month.
- Gelecek ay Zao'ya kayak yapmaya gidebilirim.
- She went skiing.
- Kayak yapmaya gitti.
- Sam went skiing in January.
- Sam, Ocak ayında kayak yapmaya gitti.
- I just thought you might want to go skiing with us.
- Sadece bizimle kayak yapmaya gitmek isteyebileceğini düşündüm.
- They always go skiing in the winter.
- Onlar her zaman kışın kayak yapmaya gider.
- Who do you usually go skiing with?
- Genellikle kiminle kayak yaparsın?
- I'd rather not go skiing with Tom.
- Tom ile kayak yapmaya gitmeyi tercih etmem.
- I used to go skiing in the winter.
- Eskiden kışın kayak yapmaya giderdim.
- I plan to go skiing in Hokkaido.
- Hokkaido'da kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.
- I went skiing at Zao last winter.
- Geçen kış Zao'ya kayak yapmaya gittim.
- We often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdik.
- Tom plans to go skiing with Mary.
- Tom, Mary ile kayak yapmaya gitmeyi planlıyor.
- I used to often go skiing in the winter.
- Eskiden kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
- I plan to go skiing with my girlfriend.
- Kız arkadaşımla kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.
- There is a lot of snow in Chamonix in the winter and people go skiing there.
- Kışın Chamonix'te çok kar vardır ve insanlar orada kayak yapmaya giderler.
- Where did you go skiing?
- Kayak yapmaya nereye gittin?
- I went skiing with Tom.
- Tom'la kayak yapmaya gittim.
- Do you think you'll be able to go skiing next month?
- Gelecek ay kayak yapmaya gidebileceğini düşünüyor musun?
- I think I'll go skiing.
- Sanırım kayak yapmaya gideceğim.
- He went skiing.
- Kayak yapmaya gitti.
- Have you ever gone skiing with Tom?
- Hiç Tom'la kayak yapmaya gittin mi?
- I went skiing.
- Kayak yapmaya gittim.
- I go skiing very often.
- Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
- This winter I plan to go skiing every weekend.
- Bu kış her hafta sonu kayak yapmayı planlıyorum.
- We went skiing in Canada.
- Kanada'da kayak yapmaya gittik.
- Have you ever gone skiing?
- Hiç kayak yapmaya gittin mi?
- Tom didn't know where Mary had gone skiing.
- Tom, Mary'nin kayak yapmaya nereye gittiğini bilmiyordu.
- Tom went skiing.
- Tom kayak yapmaya gitti.
- Do you think Tom will go skiing with us next weekend?
- Önümüzdeki hafta sonu Tom'un bizimle kayak yapmaya gideceğini düşünüyor musun?
- We often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.
- I'd rather go skiing than skating.
- Paten kaymaktansa kayak yapmayı tercih ederim.
- I went skiing in Canada last winter.
- Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.
- I'd like to go skiing with her.
- Onunla kayak yapmaya gitmek istiyorum.
- He went skiing in Hokkaido.
- Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
- Tom and Mary went skiing together.
- Tom ve Mary birlikte kayak yapmaya gitti.
- I will go skiing in Hokkaido.
- Hokkaido'ya kayak yapmaya gideceğim.
- I often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
- I didn't want to catch a cold, so I didn't go skiing.
- Üşütmek istemediğim için kayak yapmaya gitmedim.
- Tom was the guy who went skiing with Mary.
- Mary ile kayak yapmaya giden adam Tom'du.
- I didn't know Tom was going skiing with you.
- Tom'un seninle birlikte kayak yapmaya gideceğini bilmiyordum.
- I went skiing a lot as a kid.
- Çocukken çok kayak yapardım.
- I plan to go skiing next weekend.
- Gelecek hafta sonu kayak yapmayı planlıyorum.
- Tom will go skiing by himself.
- Tom tek başına kayak yapmaya gidecek.
- You're the only Canadian I've ever gone skiing with.
- Sen şimdiye kadar kayak yaptığım tek Kanadalısın.
- If you don't go skiing, I won't, either.
- Eğer kayak yapmaya gitmezsen, ben de gitmem.
- He is the last person I would want to go skiing with.
- O, birlikte kayak yapmaya gitmek istediğim son kişidir.
- Who did Tom go skiing with?
- Tom kayak yapmaya kimlerle gitti?
- They went skiing in the mountains.
- Dağlarda kayak yapmaya gittiler.
- I went skiing a lot as a kid.
- Ben bir çocukken kayak yapmaya çok gittim.
- I used to go skiing in the winter.
- Kışın kayak yapmaya giderdim.
- I plan to go skiing in Hokkaido.
- Hokkaido'ya kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.
- I may go skiing at Zao next month.
- Gelecek ay Zao'da kayak yapmaya gidebilirim.
- There is a lot of snow in Chamonix in the winter and people go skiing there.
- Kışın Chamonix'te çok kar olur ve insanlar oraya kayak yapmaya gider.
- They go skiing at Nozawa every winter.
- Her Kış Nozawa'ya kayak yapmaya giderler.
- We are going skiing in the Alps.
- Alplere kayak yapmaya gidiyoruz.
- We should go skiing.
- Kayak yapmaya gitmeliyiz.
- Tom didn't know where Mary had gone skiing.
- Tom, Mary'nin nereye kayak yapmaya gittiğini bilmiyordu.
- I went skiing for the first time this winter.
- Bu kış ilk defa kayak yapmaya gittim.
- He went skiing during the winter.
- Kış boyunca kayak yapmaya gitti.
- They went skiing during their date.
- Randevuları sırasında kayak yapmaya gittiler.
- Tom doesn't know where Mary usually goes skiing.
- Tom, Mary'nin genellikle nerede kayak yaptığını bilmiyor.
- Last winter, I went skiing in Canada.
- Geçen kış Kanada'ya kayak yapmaya gitmiştim.
- We went skiing in Canada.
- Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.
- Tom has gone skiing.
- Tom kayak yapmaya gitti.
- I like to go skiing with my cousin.
- Kuzenimle kayak yapmaya bayılırım.
- They always go skiing in winter.
- Kışın hep kayak yapmaya giderler.
- I often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
- How many times a year do you go skiing?
- Yılda kaç kez kayak yapmaya gidersin?
- I went skiing for the first time this winter.
- Bu kış ilk kez kayak yapmaya gittim.
- I didn't want to catch a cold, so I didn't go skiing.
- Üşütmek istemedim, bu yüzden kayak yapmaya gitmedim.
- I will go skiing in Hokkaido.
- Hokkaido'da kayak yapmaya gideceğim.
- I want to go skiing with Tom.
- Tom'la kayak yapmaya gitmek istiyorum.
- I don't think Tom knows where Mary usually goes skiing.
- Mary'nin genellikle nerede kayak yaptığını Tom'un bildiğini sanmıyorum.
- If only I could go skiing.
- Keşke kayak yapmaya gidebilseydim.
- My family goes skiing every winter.
- Ailem her kış kayak yapmaya gider.
Show More (86)
|
|
- Do you think you'll be able to go skiing next month?
- Sence gelecek ay kayağa gidebilecek misin?
- Last winter, I went skiing in Canada.
- Geçen kış, Kanada'ya kayağa gittim.
- I'd like to go skiing.
- Ben kayağa gitmek istiyorum.
- I want to go skiing with Tom.
- Tom'la kayağa gitmek istiyorum.
- Tom asked if Mary and I wanted to go skiing with him.
- Tom, Mary ve benim onunla birlikte kayağa gitmek isteyip istemediğimizi sordu.
- Tom plans to go skiing with Mary.
- Tom Mary ile kayağa gitmeyi planlıyor.
- How many times a year do you go skiing?
- Yılda kaç kez kayağa gidiyorsun?
- Tom doesn't want to go skiing with Mary.
- Tom, Mary ile kayağa gitmek istemiyor.
- They always go skiing in the winter.
- Onlar her zaman kışın kayağa giderler.
- I want to go skiing with her.
- Onunla birlikte kayağa gitmek istiyorum.
- I'd like to go skiing with Tom.
- Tom'la kayağa gitmek istiyorum.
- Tom says he doesn't want to go skiing with Mary.
- Tom, Mary ile kayağa gitmek istemediğini söylüyor.
- Who did Tom say he wanted to go skiing with?
- Tom kiminle kayağa gitmek istediğini söyledi?
- I didn't know Tom was going skiing with you.
- Tom'un seninle kayağa gideceğini bilmiyordum.
- Tom wanted to go skiing.
- Tom kayağa gitmek istiyordu.
- I went skiing.
- Kayağa gittim.
- Tom wanted to go skiing yesterday.
- Tom dün kayağa gitmek istedi.
- Tom and his friends went skiing today.
- Tom ve arkadaşları bugün kayağa gittiler.
- Have you ever gone skiing with Tom?
- Tom'la hiç kayağa gittiniz mi?
- Have you ever gone skiing?
- Hiç kayağa gittin mi?
- Let's go skiing.
- Hadi kayağa gidelim.
- Tom said he didn't want to go skiing with Mary.
- Tom, Mary ile kayağa gitmek istemediğini söyledi.
- We're torn between going to a hot spring and going skiing.
- Kaplıcaya gitmekle kayağa gitmek arasında kaldık.
- I thought it would be fun for us to go skiing together.
- Birlikte kayağa gitmemizin eğlenceli olacağını düşündüm.
- Who did Tom go skiing with?
- Tom kiminle kayağa gitti?
- I don't really want to go skiing with Tom.
- Tom'la kayağa gitmek istemiyorum.
- I plan to go skiing next weekend.
- Gelecek hafta sonu kayağa gitmeyi planlıyorum.
- This winter I plan to go skiing every weekend.
- Bu kış her hafta sonu kayağa gitmeyi planlıyorum.
- Tom asked if Mary and I wanted to go skiing with him.
- Tom, Mary ve benim onunla kayağa gitmek isteyip istemediğimizi sordu.
- They go skiing at Nozawa every winter.
- Her kış Nozawa'da kayağa gidiyorlar.
- I want to go skiing with her.
- Onunla kayağa gitmek istiyorum.
- How often do you go skiing every year?
- Her yıl ne sıklıkla kayağa gidersin?
- I'd rather not go skiing with Tom.
- Tom'la kayağa gitmemeyi tercih ederim.
- I'm planning to go skiing next weekend.
- Gelecek hafta sonu kayağa gitmeyi planlıyorum.
- I wish we could go skiing next weekend.
- Keşke gelecek hafta sonu kayağa gidebilsek.
- I'm looking forward to going skiing with you.
- Seninle kayağa gitmeyi dört gözle bekliyorum.
- Where does Tom want to go skiing?
- Tom nerede kayağa gitmek istiyor?
- Tom says he doesn't want to go skiing with Mary.
- Tom, Mary ile kayağa gitmek istemediğini söyledi.
- I like to go skiing with my cousin.
- Kuzenimle kayağa gitmeyi severim.
- If you don't go skiing, I won't, either.
- Eğer kayağa gitmezsen, ben de gitmem.
- I think I'll go skiing.
- Ben kayağa gitmeyi düşünüyorum.
- Who do you usually go skiing with?
- Genelde kiminle kayağa gidersin?
- I go skiing very often.
- Çok sık kayağa giderim.
- Who did Tom say he wanted to go skiing with?
- Tom kimle kayağa gitmek istediğini söyledi?
- You're the only Canadian I've ever gone skiing with.
- Birlikte kayağa gittiğim tek Kanadalı sensin.
Show More (42)
|