|
- Tom gets good grades in French.
- Tom Fransızcadan iyi notlar alıyor.
- Mary is prettier and makes better grades than Alice.
- Mary daha güzeldir ve Alice'ten daha iyi notlar alır.
- Tom got good grades in French.
- Tom Fransızcadan iyi notlar alır.
- I got extraordinary grades.
- Ben olağanüstü notlar aldım.
- Tom did the best he could, but he still got bad grades.
- Tom elinden geleni yaptı ama yine de kötü notlar aldı.
- She got extraordinary grades.
- Olağanüstü notlar aldı.
- Did you get good grades in junior high school?
- Ortaokulda iyi notlar aldın mı?
- I always got good grades in French.
- Fransızcadan her zaman iyi notlar aldım.
- He got extraordinary grades.
- Olağanüstü notlar aldı.
- She got good grades in English.
- İngilizceden iyi notlar aldı.
- I got good grades when I was in college.
- Üniversitedeyken iyi notlar aldım.
- We'll get good grades.
- İyi notlar alacağız.
- You always deserved to get good grades.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ettin.
- Tom got extraordinary grades.
- Tom olağanüstü notlar aldı.
- Mary got extraordinary grades.
- Mary olağanüstü notlar aldı.
- Tom wanted to get good grades.
- Tom iyi notlar almak istedi.
- You always deserved to get good grades.
- Her zaman iyi notlar almaya layıktın.
- Grades are important, but they're not everything.
- Notlar önemlidir ama her şey değildir.
- You always deserved to get good grades.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdin.
- Shy students often receive lower grades.
- Utangaç öğrenciler çoğunlukla daha düşük notlar alır.
- We got extraordinary grades.
- Biz olağanüstü notlar aldık.
- Grades are important, but they're not everything.
- Notlar önemli, ama her şey demek de değil.
- I got good grades in French.
- Fransızcadan iyi notlar aldım.
- I never got good grades in junior high school.
- Ortaokulda hiç iyi notlar alamadım.
- They got extraordinary grades.
- Olağanüstü notlar aldılar.
- You got extraordinary grades, didn't you?
- Sen olağanüstü notlar aldın, değil mi?
- Grades are important, but they're not everything.
- Notlar önemli olsa da her şey demek değil.
- Mary is prettier and makes better grades than Alice.
- Mary, Alice'ten daha güzel ve daha iyi notlar alıyor.
- Grades are a necessary evil.
- Notlar, gerekli bir kötülüktür.
- Tom gets terrible grades.
- Tom çok kötü notlar alıyor.
- Tom gets good grades.
- Tom iyi notlar alır.
- Mary isn't only prettier, but she gets better grades than Alice.
- Mary sadece daha güzel değil, aynı zamanda Alice'den daha iyi notlar alıyor.
- Tom used to get good grades.
- Tom iyi notlar alırdı.
- I get good grades.
- İyi notlar alırım.
- I got good grades when I was in college.
- Ben üniversitedeyken iyi notlar aldım.
- They got an award for good grades.
- İyi notlar için ödül aldılar.
- Tom gets good grades in school.
- Tom okulda iyi notlar alır.
- I give good grades for good answers.
- İyi cevaplar için iyi notlar veririm.
- You got extraordinary grades, didn't you?
- Olağanüstü notlar aldın, değil mi?
- I used to get good grades in French.
- Ben Fransızcada iyi notlar alırdım.
- Making good grades requires studying hard.
- İyi notlar almak, çok çalışmayı gerektirir.
- Grades are important, but they are not everything.
- Notlar önemlidir ama her şey değildir.
- Tom gets good grades.
- Tom iyi notlar alıyor.
- He got extraordinary grades.
- O olağanüstü notlar aldı.
- Tom used to get good grades.
- Tom eskiden iyi notlar alırdı.
- She earned remarkable grades at the final exams.
- Final sınavlarında olağanüstü notlar aldı.
- Sami made really good grades.
- Sami gerçekten iyi notlar alıyordu.
- I got extraordinary grades.
- Olağanüstü notlar aldım.
- You always deserved to get good grades.
- Her zaman iyi notlar almaya layıktınız.
- Tom gets terrible grades.
- Tom çok kötü notlar aldı.
- Tom wanted to get good grades.
- Tom iyi notlar almak istiyordu.
- I used to get good grades in French.
- Eskiden Fransızcadan iyi notlar alırdım.
- I got good grades in French.
- Fransızcada iyi notlar aldım.
- You always deserved to get good grades.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdiniz.
- Grades are a necessary evil.
- Notlar gerekli bir kötülüktür.
- Shy students often receive lower grades.
- Utangaç öğrenciler genellikle daha düşük notlar alırlar.
- I get good grades in science.
- Fen dersinden iyi notlar alıyorum.
- Tom gets pretty good grades.
- Tom oldukça iyi notlar alıyor.
- Did you get good grades in junior high school?
- Orta okulda iyi notlar aldın mı?
- They got extraordinary grades.
- Onlar olağanüstü notlar aldılar.
- We'll get good grades.
- Biz iyi notlar alacağız.
- Only a few students get perfect grades in Chinese Classics.
- Sadece birkaç öğrenci Çin Klasiklerinden mükemmel notlar alır.
Show More (59)
|
