granddaughter - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
granddaughter torun n.
  • My granddaughter is listening to my wife.
  • Torunum karımı dinliyor.
  • Mary is Tom's granddaughter.
  • Mary, Tom'un torunu.
  • Tom has three granddaughters.
  • Tom'un üç torunu var.
Show More (20)
granddaughter kız torun n.
  • Tom and Mary have one grandson and three granddaughters.
  • Tom ve Mary'nin bir torunu ve üç kız torunu var.
  • Tom watched his granddaughters dance.
  • Tom kız torunlarının dansını izledi.
  • They each have half a dozen grandchildren, but Tom has more granddaughters, as Mary has only grandsons.
  • Onların her birinin yarım düzine torunları var ama Mary'nin sadece erkek torunları varken Tom'un daha fazla kız torunları var.
Show More (12)
granddaughter (kız) torun n.
  • His granddaughter surprised him with a handmade birthday card.
  • Torunu adama el yapımı bir doğum günü kartı ile sürpriz yaptı.
Show More (-2)