grounding - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
grounding yere indirme n.
  • The plane was put on grounding due to technical issues.
  • Uçak teknik sorunlar nedeniyle yere indirildi.
Show More (-2)
grounding evden çıkmama cezası n.
  • The teenager received a week of grounding.
  • Genç, bir hafta dışarı çıkmama cezası aldı.
Show More (-2)
grounding aydınlanma n.
  • The journey provided her with a grounding in self-awareness.
  • Yolculuk ona öz farkındalık konusunda bir aydınlanma sağlamıştı.
Show More (-2)
grounding temel bilgiler n.
  • The new employees received grounding.
  • Yeni çalışanlar temel konulara ilişkin bilgi edinmişlerdir.
Show More (-2)