|
- Tom noticed a half-eaten hamburger on the dashboard of Mary's car.
- Tom, Mary'nin arabasının ön panelinde yarısı yenmiş bir hamburger fark etti.
- There was some half-eaten food on the table.
- Masada yarı yenmiş bir yemek vardı.
- Tom grabbed the half-eaten burrito from Mary and started eating it.
- Tom yarısı yenmiş burritoyu Mary'den kaptı ve yemeye başladı.
- There was a half-eaten pizza on the table.
- Masada yarısı yenmiş bir pizza vardı.
- When we entered the shack, we saw a half-eaten pie on the table.
- Kulübeye girdiğimizde, masada yarısı yenmiş bir turta gördük.
- Tom saw a half-eaten pizza on the table.
- Tom masada yarısı yenmiş bir pizza gördü.
- Tom saw a half-eaten pizza on the table.
- Tom masanın üzerinde yarısı yenmiş bir pizza gördü.
- There was some half-eaten food on the table.
- Masada yarısı yenmiş yiyecekler vardı.
- When we entered the shack, we saw a half-eaten pie on the table.
- Kulübeye girdiğimizde, masanın üzerinde yarısı yenmiş bir turta gördük.
- Tom found a half-eaten apple behind the toaster.
- Tom tost makinesinin arkasında yarısı yenmiş bir elma buldu.
- There was a half-eaten pizza on the table.
- Masanın üstünde yarısı yenmiş bir pizza vardı.
- There was a half-eaten apple near the kitchen sink.
- Mutfak lavabosunun yanında yarısı yenmiş bir elma vardı.
Show More (9)
|