|
- This is set out not only in the Commission report but also by the rapporteur herself.
- Bu husus sadece Komisyon raporunda değil, raportörün kendisi tarafından da belirtilmiştir.
- Flora defended herself and asked Serbs and Albanians to shake hands.
- Flora kendini savundu ve Sırplarla Arnavutların el sıkışmasını istedi.
- She'll find herself some rich kid.
- Kendine zengin bir oğlan bulacaktır.
- The actress and singer has since committed herself to raising awareness about the disease.
- Aktris ve şarkıcı o zamandan beri kendini hastalık hakkında farkındalık yaratmaya adadı.
- The actress and singer has since committed herself to raising awareness about the disease.
- Aktris ve şarkıcı o zamandan beri kendini hastalığa dair farkındalık yaratmaya adadı.
- The actress and singer has since committed herself to raising awareness about the disease.
- Aktris ve şarkıcı o zamandan beri kendini hastalık hakkında farkındalık yaratmaya adamış durumda.
- She'll find herself some rich kid.
- Kendine zengin bir çocuk bulacak.
- May created quite a world for herself after she got here.
- May buraya geldikten sonra kendine kocaman bir dünya yarattı.
- My mother locked herself in her room and cried for years.
- Annem kendini odasına kilitledi ve yıllarca ağladı.
- Layla threw herself into the sea.
- Layla kendini denize attı.
- My aunt engaged herself in teaching cooking.
- Teyzem kendini yemek yapmayı öğretmeye adadı.
- Yuriko Himekusa killed herself.
- Yuriko Himekusa kendini öldürdü.
- Mary looked at herself in the mirror.
- Mary aynada kendine baktı.
- She knows herself well.
- O kendini iyi tanıyor.
- She wrote a letter to herself.
- O kendine bir mektup yazdı.
- She shut herself up in her room.
- O, kendini odasına kapattı.
- She's not here for the purpose of defending herself against these accusations.
- Bu suçlamalara karşı kendini savunmak için burada değil.
- Tom says Mary can take care of herself.
- Tom Mary'nin kendine bakabileceğini söyledi.
- Tom doesn't believe Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine iyi bakabileceğine inanmıyor.
- Mary locked herself in her bedroom.
- Mary kendini yatak odasına kilitledi.
- Tom taught Mary how to defend herself.
- Tom, Mary'ye kendini nasıl savunacağını öğretti.
- I think that girl cut her hair to give herself a new look.
- Sanırım o kız kendine yeni bir görünüm vermek için saçlarını kestirdi.
- Betty laid herself on the bed.
- Betty kendini yatağa bıraktı.
- Tom hopes that Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğini umuyor.
- Layla got rid of the body herself.
- Leyla cesetten kendisi kurtuldu.
- Tom believes Mary killed herself.
- Tom, Mary'nin kendini öldürdüğüne inanıyor.
- Cathy devoted herself to her sick mother.
- Cathy kendini hasta annesine adadı.
- She's entertaining herself.
- Kendini eğlendiriyor.
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
- Lisa o kadar becerikli ki, kendisi için pervane ve benzeri küçük nesneler bile yapabiliyor.
- Tom told Mary to behave herself.
- Tom Mary'ye kendine gelmesini söyledi.
- Sami gave Layla a rope to hang herself.
- Sami, Layla'ya kendini asması için bir ip verdi.
- My sister does not think for herself.
- Kız kardeşim kendisini düşünmez.
- Mary locked herself in the bathroom and cried.
- Mary kendini tuvalete kilitledi ve ağladı.
- Maria tried to kill herself with sleeping pills.
- Maria kendini uyku haplarıyla öldürmeye çalıştı.
- She's not here for the purpose of defending herself against these accusations.
- O bu suçlamalara karşı kendini savunmak amacıyla burada değil.
- Mary considered herself unworthy of the affection Tom offered her.
- Mary, Tom'un kendisine sunduğu sevgiye layık olmadığını düşünüyordu.
- She thinks she knows herself.
- O kendini tanıdığını düşünüyor.
- Tom believes Mary killed herself.
- Tom Mary'nin kendini öldürdüğüne inanıyor.
- Layla refused to explain herself.
- Layla kendini açıklamayı reddetti.
- I wonder whether Mary can take care of herself.
- Mary'nin kendine bakıp bakamayacağını merak ediyorum.
- She wears high heels to make herself look taller.
- O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
- She sacrifies herself for the community.
- O kendini toplum için feda eder.
- Tom said he's sure Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğinden emin olduğunu söyledi.
- Tom asked Mary to behave herself.
- Tom Mary'nin kendine gelmesini istedi.
- Layla cut herself cutting vegetables.
- Layla sebze doğrarken kendini kesti.
- Tom said Mary is going to do that herself.
- Tom, Mary'nin kendisi bunu yapacağını söyledi.
- She was disappointed, and angry with herself for being so.
- O hayal kırıklığına uğradı ve öyle olduğu için kendine kızdı.
- She seems to be fond of talking about herself.
- O kendisinden bahsetmeye düşkün gibi görünüyor.
- Betty cannot keep any secret to herself for a long time.
- Betty hiçbir sırrı uzun süre kendine saklayamaz.
- Mary considered herself a gamer.
- Mary kendini bir oyuncu olarak görüyordu.
- Jane wrote the letter herself.
- Jane mektubu kendisi yazdı.
- Cathy devoted herself to her sick mother.
- Cathy kendisini hasta annesine adadı.
- Layla refused to explain herself.
- Leyla kendini açıklamayı reddetti.
- Mary wrapped herself in a towel.
- Mary kendini bir havluya sardı.
- She redeems herself.
- O kendisini kurtarır.
- She should have the right to decide for herself.
- O kendisi için karar verme hakkına sahip olmalı.
- She couldn't imagine herself with a moustache.
- O bir bıyıkla kendini hayal bile edemezdi.
- Tom thought Mary had tried to kill herself.
- Tom, Mary'nin kendini öldürmeye çalıştığını düşündü.
- She burned herself while lighting a cigarette.
- O bir sigara yakarken kendini yaktı.
- According to Tom, Mary killed herself.
- Tom'a göre Mary kendini öldürmüştü.
- Layla was a hooker herself.
- Layla'nın kendisi de bir fahişeydi.
- Betty laid herself on the bed.
- Betty, kendini yatağa attı.
- Your sister didn't hurt herself, did she?
- Kız kardeşin kendini incitmedi, değil mi?
- Layla was torturing herself.
- Layla kendine eziyet ediyordu.
- Mary shut herself up in the room, with all the windows closed.
- Mary kendini, tüm pencereler kapalı şekilde odaya kapattı.
- Tom was there when his mother killed herself.
- Tom annesi kendini öldürürken oradaydı.
- She can't control herself.
- O kendini kontrol edemiyor.
- She gave herself to flames of love.
- O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
- Mary locked herself in the bathroom and cried.
- Mary kendini banyoya kilitledi ve ağladı.
- Jane's dream was to find herself a sugar daddy.
- Jane'nin hayali, kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı.
- My sister does not think for herself.
- Kız kardeşim kendini düşünmez.
- Mary doesn't feel herself smart enough.
- Mary kendini yeterince zeki hissetmiyor.
- Tom advised Mary to take better care of herself.
- Tom, Mary'ye kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
- She kept the secret to herself.
- O, sırrı kendine sakladı.
- She admired herself in the mirror.
- O, aynada kendine hayran kaldı.
- Mary is making herself up.
- Mary kendine makyaj yapıyor.
- What does she think of herself?
- O, kendisi hakkında ne düşünüyor?
- Sami was there when his mother killed herself.
- Annesi kendini öldürdüğü zaman Sami oradaydı.
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
- Lisa o kadar becerikli ki, kendisi için vida ve benzeri küçük nesneler bile yapabiliyor.
- I think that girl cut her hair to give herself a new look.
- Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
- Layla was torturing herself.
- Leyla kendine işkence ediyordu.
- After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
- Teresa emekli olduktan sonra kendini yetimlere bakmaya adadı.
- According to Tom, Mary killed herself.
- Tom'a göre, Mary kendini öldürdü.
- Emi ordered herself a new dress.
- Emi, kendine yeni bir elbise sipariş etti.
- She's found herself a boyfriend.
- O kendine bir erkek arkadaş buldu.
- Mary bought herself a new dress.
- Mary kendine yeni bir elbise satın aldı.
- Layla was a hooker herself.
- Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.
- Layla intended to kill herself.
- Layla kendini öldürmeye niyetlendi.
- Mary introduced herself as Tom's ex-wife.
- Mary kendini Tom'un eski karısı olarak tanıttı.
- Tom advised Mary to take better care of herself.
- Tom, Mary'ye kendine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
- Mary bought herself a dress for the party.
- Mary parti için kendine bir elbise aldı.
- Tom believes Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğine inanıyor.
- Mary locked herself in the bathroom so that no one would see her cry.
- Mary ağladığını kimse görmesin diye kendini banyoya kilitledi.
- She was on the verge of killing herself.
- O kendini öldürmek üzereydi.
- Sami thought that Layla was trying to kill herself.
- Sami, Layla'nın kendini öldürmeye çalıştığını düşündü.
- She takes herself very seriously.
- O, kendini çok ciddiye alır.
- She called herself a deist.
- O kendini bir deist olarak adlandırdı.
- She's depressed and cuts herself.
- Depresyonda ve kendini kesiyor.
- Tom doesn't think Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğini düşünmüyor.
- According to Dan, Linda had killed herself.
- Dan'e göre Linda kendini öldürmüş.
- She locked herself into a world of her own.
- O kendini kendi dünyasına kilitledi.
- Tom thought Mary had tried to kill herself.
- Tom Mary'nin kendini öldürmeye çalıştığını düşünüyordu.
- Sami thought that Layla was trying to kill herself.
- Sami, Leyla'nın kendini öldürmeye çalıştığını düşünüyordu.
- She only cares about herself.
- O sadece kendini önemsiyor.
- Mary shut herself up in the room and closed all the windows.
- Mary kendini odaya kapattı ve tüm pencereleri kapattı.
- She cooks delicious food for herself.
- O kendisi için lezzetli yemek yapar.
- Layla threw herself into the sea.
- Leyla kendini denize attı.
- She is herself again.
- O yine kendisidir.
- Layla prepared herself to die.
- Layla kendini ölmeye hazırladı.
- She has this big room all to herself.
- O, bu büyük odayı tamamen kendine aldı.
- My wife spends too much money on herself.
- Karım kendine çok para harcıyor.
- Mary doesn't feel herself smart enough.
- Mary kendini yeterince akıllı hissetmiyor.
- She was on the border of killing herself.
- O kendini öldürme eşiğindeydi.
- She knows herself well.
- O kendini iyi tanır.
- Tom couldn't completely rule out the possibility that Mary had killed herself.
- Tom, Mary'nin kendini öldürmüş olma ihtimalini tamamen göz ardı edemiyordu.
- The princess disguised herself as a page.
- Prenses kendini bir komi olarak gizledi.
- Nancy couldn't move the desk herself.
- Nancy, masayı kendisi hareket ettiremedi.
- She introduced herself to the people who were there.
- O kendini oradaki insanlara tanıttı.
- Karen went there herself.
- Karen oraya kendisi gitti.
- Mary locked herself in her bedroom and cried for nearly an hour.
- Mary kendini odasına kilitledi ve neredeyse bir saat boyunca ağladı.
- Tom is very sure Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğinden çok emin.
- Mary locked herself in her bedroom and cried for nearly an hour.
- Mary kendini yatak odasına kilitledi ve yaklaşık bir saat boyunca ağladı.
- Layla shot herself in the head.
- Layla kendini kafasından vurmuş.
- She contradicts herself constantly.
- O sürekli kendisiyle çelişiyor.
- She only cares about herself.
- O sadece kendini umursar.
- Tom believes that Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine iyi bakabileceğine inanıyor.
- Layla shot herself in the head.
- Layla kendini başından vurdu.
- Sami said Layla killed herself with antifreeze.
- Sami, Layla'nın kendini antifrizle öldürdüğünü söyledi.
- Layla wanted to kill herself.
- Layla kendini öldürmek istedi.
- Mary cut herself while she was mincing onions.
- Mary soğan doğrarken kendini kesti.
- Mary scratched herself.
- Mary kendini kaşıdı.
- Layla prepared herself to die.
- Leyla kendini ölmek için hazırladı.
- She introduced herself to them.
- O, kendini onlara tanıttı.
- Laurie is expressing herself.
- Laurie kendini ifade ediyor.
- She came to herself when she was taken to the hospital.
- O, hastaneye götürüldüğünde kendine geldi.
- Xiaoming doesn't know how to control herself.
- Xiaoming kendini nasıl kontrol edeceğini bilmiyor.
- Tom told Mary to do that herself.
- Tom, Mary'ye bunu kendisinin yapmasını söyledi.
- Layla likes to draw attention to herself.
- Leyla kendisine dikkat çekmekten hoşlanıyor.
- She devoted herself to the volunteer activity.
- O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
- She was angry at herself.
- O kendisine kızgındı.
- The princess disguised herself as a page.
- Prenses kendini bir hizmetçi olarak gizledi.
- She disguised herself as him.
- O, kendini o olarak gizledi.
- You should tell Tom Mary can take care of herself.
- Mary'nin kendine bakabileceğini Tom'a söylemelisin.
- Tom doubts that Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğinden şüphe ediyor.
- Mary bought herself a new dress.
- Mary kendine yeni bir elbise aldı.
- She contradicts herself constantly.
- O sık sık kendisiyle çelişiyor.
- She was angry at herself.
- O kendine kızgındı.
- Marcy burst into tears on hearing the news, but soon pulled herself together.
- Marcy, haberi duyunca gözyaşlarına boğulmuştu ama kısa sürede kendini toparladı.
- Mary shut herself up in the room, with all the windows closed.
- Mary kendini odaya kapadı, tüm pencereler kapalıydı.
- She's entertaining herself.
- O kendini eğlendiriyor.
- She contradicts herself all the time.
- O her zaman kendiyle çelişir.
- Layla cut herself cutting vegetables.
- Leyla sebze keserken kendini kesti.
- I spoke to the actress herself.
- Aktrisin kendisiyle konuştum.
- Layla wanted to kill herself.
- Leyla kendisini öldürmek istedi.
- She killed herself yesterday.
- O, dün kendini öldürdü.
- Tom is sure Mary can take care of herself.
- Tom, Mary'nin kendine bakabileceğinden emin.
- Dan gave Linda a knife to protect herself.
- Dan, Linda'ya kendini koruması için bir bıçak verdi.
- Mary locked herself in the bathroom and cried for nearly an hour.
- Mary banyoda kendisini kilitledi ve yaklaşık bir saat ağladı.
- Tom said Mary killed herself.
- Tom Mary'nin kendini öldürdüğünü söyledi.
- She likes to talk about herself.
- O kendisi hakkında konuşmayı sever.
- Mayuko designed a dress for herself.
- Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
- Jane studied herself in the mirror.
- Jane aynada kendini inceledi.
- Mary checked herself in the mirror.
- Mary aynada kendini kontrol etti.
- She cooked herself a good meal.
- O, kendine iyi bir yemek pişirdi.
- Here is the dress that Mary made for herself.
- İşte Mary'nin kendisi için yaptığı elbise.
- She threw herself into my arms.
- O, kendini benim kollarına attı.
- Mary blamed herself.
- Mary kendini suçladı.
- She was fond of talking about herself.
- O kendisi hakkında konuşmayı severdi.
- She was saving herself for marriage.
- O kendini evlilik için saklıyordu.
- Mary likes hearing herself talk.
- Mary kendini dinlemeyi seviyor.
- Tom taught Mary how to defend herself.
- Tom Mary'ye kendini nasıl savunacağını öğretti.
- It is just like her to think of others before thinking of herself.
- Kendini düşünmeden önce başkalarını düşünmek tam ona göre.
- Dan gave Linda a knife to protect herself.
- Dan kendini koruması için Linda'ya bir bıçak verdi.
- However, the princess had barricaded herself in her room and wouldn't come out.
- Ancak prenses kendini odasına kapatmıştı ve dışarı çıkmıyordu.
- Mary cut herself while she was chopping up onions.
- Mary soğan doğrarken kendini kesti.
- She herself went there.
- O oraya kendisi gitti.
- Tom said Mary is going to do that herself.
- Tom, Mary'nin bunu kendisinin yapacağını söyledi.
- Tom said Mary killed herself.
- Tom, Meryem'in kendini öldürdüğünü söyledi.
- The new employee locked herself in the freezer.
- Yeni çalışan kendini dondurucuya kilitledi.
- Tom thought that Mary might try to kill herself.
- Tom, Mary'nin kendini öldürmeye çalışabileceğini düşünüyordu.
- Tom told Mary not to blame herself for what had happened.
- Tom, Mary'ye olanlar için kendini suçlamamasını söyledi.
- Suddenly, Mary found herself in the middle of a controversy.
- Birdenbire Mary kendini bir tartışmanın ortasında buldu.
- She expresses herself in a rather stilted manner.
- O kendini oldukça tumturaklı bir şekilde ifade eder.
- Layla beat herself up and blamed Fadil for it.
- Leyla kendini dövdü ve bunun için Fadıl'ı suçladı.
- The little girl washed herself.
- Küçük kız kendini yıkadı.
- She contradicts herself all the time.
- O her zaman kendisi ile çelişir.
- She's found herself a boyfriend.
- Kendine bir erkek arkadaş buldu.
- She's giving herself up to love.
- O kendini aşkın ellerine bırakıyor.
- She attempted to kill herself.
- O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
- Mary locked herself in the bathroom and cried for nearly an hour.
- Mary kendini banyoya kilitledi ve yaklaşık bir saat boyunca ağladı.
- This is a dress that Mary made by herself.
- Bu, Mary'nin kendisi tarafından yaptığı elbise.
- She washed the dishes herself.
- O, bulaşıkları kendisi yıkadı.
- She bought herself a new sports car.
- O kendisine yeni bir spor araba aldı.
- Maria wants to buy herself a new washing machine.
- Maria kendine yeni bir çamaşır makinesi almak istiyor.
- She's giving herself up to love.
- Kendini aşka teslim etti.
- Does Tom think Mary can take care of herself?
- Tom Mary'nin kendine bakabileceğini düşünüyor mu?
- She took a deep breath and then started to talk about herself.
- O, derin bir nefes aldı ve sonra kendisi hakkında konuşmaya başladı.
- She saw herself in the mirror.
- O, aynada kendini gördü.
- According to Dan, Linda had killed herself.
- Dan'e göre Linda kendini öldürmüştü.
- Maria tried to kill herself with sleeping pills.
- Maria uyku haplarıyla kendini öldürmeye çalıştı.
- Tom just stood there watching Mary staring at herself in the mirror.
- Tom orada öylece durup Mary'nin aynada kendine bakmasını izledi.
- Tom isn't sure Mary can take care of herself.
- Tom Mary'nin kendine bakabileceğinden emin değil.
- Mary hurt herself yesterday.
- Mary dün kendini yaraladı.
- Mary tried to compose herself.
- Mary kendini toparlamaya çalıştı.
- My wife spends too much money on herself.
- Eşim kendine çok fazla para harcıyor.
- Layla shot herself in the head.
- Leyla kendini kafasından vurdu.
- Xiaoming doesn't know how to control herself.
- Xiaoming kendini nasıl kontrol edeceğini bilmez.
- She was able to cook herself dinner, after a fashion.
- O kendine yarım yamalak akşam yemeği pişirebildi.
- According to Dan, Linda had killed herself.
- Dan'a göre, Linda kendini öldürdü.
- Mary will have to do that herself.
- Mary bunu kendisi yapmak zorunda.
- Suddenly, Mary found herself in the middle of a controversy.
- Aniden, Mary kendini bir tartışmanın ortasında buldu.
Show More (208)
|