|
- We have high hopes for what you will be deciding at Laeken.
- Laeken'de alacağınız karara dair büyük umutlarımız var.
- We have high hopes for what you will be deciding at Laeken.
- Laeken'de alacağınız karara ilişkin büyük umutlarımız var.
- I believe there would then in actual fact be high hopes of being able to find common solutions.
- O zaman ortak çözümler bulma konusunda büyük umutlar doğacağına inanıyorum.
- I have high hopes for that programme.
- Bu program için büyük umutlarım var.
- I have high hopes for that programme.
- Bu program için büyük umutlar besliyorum.
- I have high hopes of them.
- Onlardan büyük umutlarım var.
- He went to America with high hopes, but now he's driving an Uber.
- Büyük umutlarla Amerika'ya gitti ama şimdi Uber şoförlüğü yapıyor.
- I had high hopes for him.
- Onun için büyük umutlarım vardı.
- I had such high hopes for you.
- Senin için çok büyük umutlarım vardı.
- I had high hopes for Tom.
- Tom için büyük umutlarım vardı.
- We have very high hopes for Tom.
- Tom için çok büyük umutlarımız var.
- We had high hopes for them.
- Onlar için büyük umutlarım vardı.
- I had high hopes for them.
- Onlar için büyük umutlarım vardı.
- We had high hopes for Tom.
- Tom için büyük umutlarımız vardı.
- We had high hopes for Tom.
- Tom için büyük umutlarımız var.
- I have high hopes for her.
- Onun için büyük umutlarım var.
- I have high hopes for him.
- Onun için büyük umutlarım var.
- He went to America with high hopes, but now he's driving an Uber.
- Amerika'ya büyük umutlarla gitmişti ama şimdi Uber şoförlüğü yapıyor.
- We had high hopes for them.
- Onlardan büyük umutlarımız vardı.
- I had high hopes for her.
- Onun için büyük umutlarım vardı.
- I have high hopes for Tom.
- Tom için büyük umutlarım var.
- I have high hopes for you.
- Senin için büyük umutlarım var.
Show More (19)
|