The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Anglais	Turc
1	horrifying	korkunç	adj.
	Of course, the same applies to the horrifying acts of terrorism, for which I have no sympathies whatsoever. Elbette aynı durum, hiçbir şekilde sempati duymadığım korkunç terör eylemleri için de geçerlidir. The idea of death is horrifying to me. Ölüm fikri bana korkunç geliyor. My name is Henry Nelson, and I am going to tell you my horrifying story. Adım Henry Nelson ve size korkunç hikayemi anlatacağım. It was horrifying. Korkunçtu. Sami had a horrifying secret. Sami'nin korkunç bir sırrı vardı. Fadil started to hear horrifying sounds coming from his room. Fadıl odasından gelen korkunç sesler duymaya başladı. That's a horrifying thought. O korkunç bir düşünce. That's funny and horrifying at the same time. Aynı anda hem komik hem de korkunç. That's a horrifying thought. Korkunç bir düşünce. Show More (6)
2	horrifying	dehşet verici	adj.
	The possibility of war is too horrifying to contemplate. Savaş ihtimali düşünülemeyecek kadar dehşet verici. Show More (-2)