Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | hover over someone v. | (akbaba gibi) birisinin tepesinde/tepesine dikilmek |
Phrasals | hover over someone v. | (helikopter) birinin üzerinde uçmak |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | hover over (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) etrafında dönmek/dolanmak | ||
She hovers over that child like a hen with one chick. Tek civcivi olan tavuk gibi o çocuğun etrafında dönüyor. More Sentences |
||||
Phrasals | hover over (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerinde süzülmek | ||
Phrasals | hover over (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerinde asılı kalmak | ||
Phrasals | hover over (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek |