impart - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
impart aktarmak v.
  • Her grandmother always enjoyed imparting her wisdom.
  • Büyükannesi sahip olduğu bilgeliği aktarmaktan her zaman keyif alırdı.
Show More (-2)
impart katmak v.
  • You can use lime to impart a fresh touch to the cocktail.
  • Kokteyle taze bir dokunuş katmak için misket limonu kullanabilirsiniz.
Show More (-2)
impart vermek v.
  • He wants to impart his wisdom to you.
  • O, bilgeliğini sana vermek istiyor.
Show More (-2)