|
- The TRIPs Council will be holding further meetings in July and September.
- TRIPs Konseyi Temmuz ve Eylül aylarında yeni toplantılar düzenleyecek.
- Applications were submitted in July 1999, and the exam will take place in autumn 1999.
- Başvurular Temmuz 1999'da yapılmıştır ve sınav 1999 sonbaharında yapılacaktır.
- The rapprochement between Greece and Turkey, launched in July 1999, is continuing.
- Yunanistan ve Türkiye arasında Temmuz 1999’da başlayan yakınlaşma devam etmektedir.
- There were reports on residues in Germany in July 2001 and on controls in the organic sector.
- Temmuz 2001'de Almanya'daki kalıntılar ve organik sektördeki kontroller hakkında raporlar vardı.
- Parliament adopted the proposal in July 2002 without amendments.
- Parlamento teklifi Temmuz 2002'de değişiklik yapmadan kabul etmiştir.
- A second pledging conference was held in Berlin in July 2000 to organise a final contribution to the scheme.
- Programa son katkıyı organize etmek üzere Temmuz 2000'de Berlin'de ikinci bir taahhüt konferansı düzenlenmiştir.
- The TRIPs Council will be holding further meetings in July and September.
- TRIPs Konseyi Temmuz ve Eylül aylarında yeni toplantılar düzenleyecektir.
- In July 2001, Parliament set out our position with over 460 votes.
- Temmuz 2001'de Parlamento 460'ın üzerinde oyla tutumumuzu ortaya koymuştur.
- There were reports on residues in Germany in July 2001 and on controls in the organic sector.
- Temmuz 2001'de Almanya'da kalıntılar ve organik sektördeki kontrollerle ilgili raporlar vardı.
- In accordance with decisions taken earlier, it will cease in July 2002.
- Daha önce alınan kararlar uyarınca, Temmuz 2002'de sona erecektir.
- This ban is due to come into force in July 2003.
- Bu yasağın Temmuz 2003'te yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
- At the EU-Ukraine summit held in Copenhagen in July 2002, Ukraine was offered EU neighbouring country status.
- Temmuz 2002'de Kopenhag'da düzenlenen AB-Ukrayna zirvesinde Ukrayna'ya AB'ye komşu ülke statüsü teklif edilmiştir.
- Negotiations on a Free Trade Agreement with Poland were concluded in July 1999.
- Polonya ile Serbest Ticaret Anlaşması müzakereleri Temmuz 1999'da sonuçlandırılmıştır.
- Commissioner Schreyer and I sent a letter to all DGs in July 2003.
- Komisyon Üyesi Schreyer ve ben Temmuz 2003'te tüm Genel Müdürlere bir mektup gönderdik.
- We celebrate Tanabata in July.
- Tanabata'yı Temmuz'da kutlarız.
- She's going to have a baby in July.
- Temmuz'da bir bebeği olacak.
- I fear that she won't want me to go on holidays in July.
- Temmuz'da tatile gitmemi istemeyeceğinden korkuyorum.
- Tom will harvest his wheat in July.
- Tom buğdayını Temmuz'da hasat edecek.
- Neil Armstrong and Buzz Aldrin walked on the moon for the first time in July 1969.
- Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Temmuz 1969 yılında ilk kez ayda yürüdüler.
- Neil Armstrong and Buzz Aldrin walked on the moon for the first time in July 1969.
- Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Temmuz 1969'da ilk kez Ay'da yürüdüler.
- She will give birth in July.
- Temmuz'da doğum yapacak.
- We will harvest our wheat in July.
- Buğdayımızı Temmuz'da hasat edeceğiz.
- The weather is usually hot in July.
- Hava Temmuz'da genellikle sıcaktır.
- Ceasefire talks began in July 1951.
- Ateşkes görüşmeleri Temmuz 1951'de başladı.
- We celebrate the Star Festival in July.
- Temmuz'da Yıldız Festivali'ni kutlarız.
- I'm coming in July.
- Temmuz'da geliyorum.
- It's not as hot in June as it is in July.
- Hava haziranda temmuzda olduğu kadar sıcak değil.
- Layla died of cancer in July 2006.
- Layla Temmuz 2006'da kanserden öldü.
- Dan was to sign the contract in July.
- Dan sözleşmeyi Temmuz'da imzalayacaktı.
- Mary will harvest her wheat in July.
- Mary buğdayını Temmuz'da hasat edecek.
- It's not as hot in June as it is in July.
- Haziran, Temmuz kadar sıcak değildir.
- I will harvest my wheat in July.
- Buğdayımı Temmuz'da hasat edeceğim.
- The summer vacation begins in July.
- Yaz tatili Temmuz'da başlıyor.
- Summer holiday begins in July.
- Yaz tatili Temmuz'da başlıyor.
- Early in July, they got the news.
- Temmuz başında haberleri aldılar.
- It is usually hot in July.
- Temmuz genellikle sıcak olur.
- Japan launched a new invasion of China in July, 1937.
- Japonya Temmuz 1937'de Çin'e yeni bir saldırı başlattı.
- I fear that she won't want me to go on holidays in July.
- Temmuzda tatilde gitmemi istemeyeceğinden korkuyorum.
- In July 2004, Fadil was sentenced to 24 years in jail.
- Temmuz 2004'te Fadıl 24 yıl hapse mahkum edildi.
- He will harvest his wheat in July.
- O buğdayını Temmuz'da hasat edecek.
- My birthday is in July.
- Doğum günüm Temmuz'da.
- She will harvest her wheat in July.
- Buğdayını Temmuz'da hasat edecek.
- Layla died of cancer in July 2006.
- Leyla, Temmuz 2006'da kanserden öldü.
- They will be evicted in July.
- Temmuz'da tahliye edilecekler.
- They will harvest their wheat in July.
- Onlar buğdaylarını Temmuz'da hasat edecekler.
- The summer vacation begins in July.
- Yaz tatili Temmuz'da başlar.
- In July 2004, Fadil was sentenced to 24 years in jail.
- Temmuz 2004'te Fadıl, 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Show More (44)
|
|
- In the conciliation in July some problems were cleared up, but some very important issues were left open.
- Temmuz ayındaki uzlaşmada bazı sorunlar giderilmiş ancak bazı çok önemli konular açık bırakılmıştır.
- Discussions on the issue of enlargement are likely to dominate in July.
- Temmuz ayında genişleme konusundaki tartışmaların ağırlık kazanması muhtemeldir.
- We expect the notification on the caretta caretta case in July.
- Caretta caretta vakasına ilişkin bildirimin Temmuz ayında yapılmasını bekliyoruz.
- The situation must be rectified before the country holds its general elections in July.
- Ülke Temmuz ayında genel seçimlere gitmeden önce bu durum düzeltilmelidir.
- One and a half years' later, in July, the common position was finally adopted, and now it is our turn.
- Bir buçuk yıl sonra, Temmuz ayında, ortak tutum nihayet kabul edildi ve şimdi sıra bizde.
- It would be excellent if we could find a solution to this issue in July.
- Temmuz ayında bu konuya bir çözüm bulabilirsek mükemmel olur.
- I hope that the conciliation meeting in July will enable us to find a common outlook.
- Temmuz ayındaki uzlaşma toplantısının ortak bir bakış açısı bulmamızı sağlayacağını umuyorum.
- In Bonn in July last year, we talked to American businesses for two and a half hours.
- Geçen yıl Temmuz ayında Bonn'da Amerikalı işadamlarıyla iki buçuk saat boyunca konuştuk.
- It is unfortunate that this position by the Council in July did not lead to an agreement.
- Konseyin Temmuz ayındaki bu tutumunun bir anlaşmayla sonuçlanmamış olması talihsizliktir.
- The debate on the reform of the Employment Strategy started back in July last year.
- İstihdam Stratejisi reformuna ilişkin tartışmalar geçen yıl Temmuz ayında başlamıştı.
- In Bonn in July last year, we talked to American businesses for two and a half hours.
- Geçen yıl Temmuz ayında Bonn'da Amerikalı işletmelerle iki buçuk saat boyunca konuştuk.
- In July, Vice-President Haji Qadir was killed openly in the street.
- Temmuz ayında Başkan Yardımcısı Haji Qadir sokak ortasında alenen öldürüldü.
- It would be excellent if we could find a solution to this issue in July.
- Temmuz ayında bu konuya bir çözüm bulabilseydik mükemmel olurdu.
- The serious discussion will begin in July with the Council's draft.
- Ciddi tartışmalar Temmuz ayında Konsey'in taslağı ile başlayacaktır.
- In July, you dropped some very vague hints about the difficulties.
- Temmuz ayında, zorluklar hakkında çok belirsiz bazı ipuçları verdiniz.
- We expect the notification on the caretta caretta case in July.
- Temmuz ayında caretta caretta davasına ilişkin tebliğin yayınlanmasını bekliyoruz.
- In July, a debate will be held in the Security Council.
- Temmuz ayında Güvenlik Konseyi'nde bir tartışma yapılacaktır.
- The last time she was visited was in July.
- En son Temmuz ayında ziyaret edilmişti.
- In July, the negotiators at ministerial level adopted an ambitious work programme for the next twelve months.
- Temmuz ayında bakanlar düzeyindeki müzakereciler önümüzdeki on iki ay için iddialı bir çalışma programı kabul ettiler.
- The agreement reached by the two branches of the budget authority in July is a sound one.
- Bütçe otoritesinin iki kolu tarafından Temmuz ayında varılan anlaşma sağlam bir anlaşmadır.
- In July I visited Belarus.
- Temmuz ayında Belarus'u ziyaret ettim.
- In July a new post of Deputy Prime Minister and State Minister in charge of EU affairs was created.
- Temmuz ayında, AB işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak yeni bir makam oluşturulmuştur.
- The publication by the CESR of its draft guidelines in July revealed that it has another plan.
- CESR'nin Temmuz ayında taslak kılavuzunu yayınlaması, başka bir planı olduğunu ortaya koydu.
- Unfortunately, the air disaster that occurred at Lake Constance in July served as a tragic reminder of this.
- Ne yazık ki, Temmuz ayında Konstanz Gölü'nde meydana gelen hava felaketi bunun trajik bir hatırlatıcısı oldu.
- Negotiations should build on the progress made in Camp David in July.
- Müzakereler Temmuz ayında Camp David'de kaydedilen ilerleme üzerine inşa edilmelidir.
- In the current climate, these objectives are more topical than when we compiled the draft budget back in July.
- Mevcut ortamda bu hedefler, Temmuz ayında bütçe taslağını hazırladığımız zamankinden daha günceldir.
- The weather is usually hot in July.
- Temmuz ayında hava genellikle sıcak olur.
- This river is dangerous to swim in, in July.
- Bu nehir Temmuz ayında yüzmek için tehlikelidir.
- She's going to have a baby in July.
- Onun temmuz ayında bir bebeği olacak.
- I'm coming in July.
- Ben temmuz ayında geliyorum.
- This river is dangerous to swim in, in July.
- Bu nehir, Temmuz ayında, yüzmek için tehlikelidir.
- In Sendai, we have lots of rain in July.
- Sendai'de Temmuz ayında çok yağmur yağar.
- In Sendai, we have lots of rain in July.
- Sendai'de temmuz ayında çok yağmur olur.
- It is usually hot in July.
- Temmuz ayı genellikle sıcaktır.
- Dan was to sign the contract in July.
- Dan temmuz ayında sözleşme imzalayacaktı.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- Deniz Günü, Temmuz ayının üçüncü Pazartesi günü kutlanan Japon ulusal bayramlarından biridir.
- Early in July, they got the news.
- Temmuz ayı başlarında, onlar haberi aldılar.
- In Sendai, we have a lot of rain in July.
- Sendai'de temmuz ayında çok yağmur yağar.
Show More (35)
|