|
- What will be next in line if we give in now and accept that the end justifies the means?
- Şimdi pes eder ve amacın aracı haklı çıkardığını kabul edersek sırada ne olacak?
- Tom is last in line.
- Tom en son sırada.
- Tom is waiting in line.
- Tom sırada bekliyor.
- He was standing in line.
- Sırada duruyordu.
- Tom didn't need to wait in line.
- Tom'un sırada beklemesine gerek yoktu.
- Tom is tired of waiting in line.
- Tom sırada beklemekten yoruldu.
- Tom didn't want to wait in line.
- Tom sırada beklemek istemiyordu.
- Tom didn't need to stand in line.
- Tom'un sırada beklemesine gerek yoktu.
- Tom didn't have to wait in line.
- Tom sırada beklemek zorunda değildi.
- I'm next in line.
- Sırada ben varım.
- I stood in line for more than thirty minutes.
- Otuz dakikadan fazla sırada bekledim.
- I'm waiting in line.
- Sırada bekliyorum.
- I hate waiting in line.
- Sırada beklemekten nefret ederim.
- Stand in line.
- Sırada dur.
- Tom didn't want to wait in line.
- Tom sırada beklemek istemedi.
- I've never liked waiting in line.
- Sırada beklemeyi hiç sevmedim.
- They waited in line for the bus.
- Onlar sırada otobüs beklediler.
- I don't like waiting in lines.
- Sırada beklemeyi sevmiyorum.
- She stood in line for an hour.
- Bir saat sırada bekledi.
- Tom is third in line.
- Tom sırada üçüncü.
- Tom is third in line.
- Tom üçüncü sırada.
- A young man waited in line to see him.
- Genç bir adam onu görmek için sırada bekliyordu.
- I was first in line.
- Sırada birinciydim.
- I didn't wait in line.
- Sırada beklemedim.
- I intend to be first in line.
- İlk sırada olmayı planlıyorum.
- Tom was standing in line.
- Tom sırada duruyordu.
- You don't have to wait in line.
- Sırada beklemene gerek yok.
- Tom is first in line.
- Tom ilk sırada.
- Why are those people over there standing in line?
- Oradaki insanlar neden sırada bekliyor?
- He was the first in line.
- İlk sırada o vardı.
- Tom was standing in line.
- Tom sırada bekliyordu.
- A young man waited in line to see him.
- Genç bir adam onu görmek için sırada bekledi.
- I was the last in line.
- Sırada en son ben vardım.
- Many people were waiting in line.
- Birçok insan sırada bekliyordu.
- We've been waiting in line for over an hour.
- Bir saattir sırada bekliyoruz.
- Tom was third in line.
- Tom sırada üçüncü idi.
- I was third in line.
- Sırada üçüncüydüm.
- I hate waiting in line.
- Sırada beklemekten nefret ediyorum.
- Tom had to stand in line for three hours.
- Tom üç saat boyunca sırada beklemek zorunda kaldı.
- Tom stood in line for three hours.
- Tom üç saat boyunca sırada bekledi.
- I'm the last in line.
- Ben sırada sonuncuyum.
- She is first in line.
- İlk sırada o vardı.
- Tom is first in line.
- Tom sırada birinci.
- All you have to do to secure a seat is to wait in line.
- Bir koltuk kapmak için tek yapmanız gereken sırada beklemek.
- He was standing in line.
- Sırada bekliyordu.
- I don't want to stand in line.
- Sırada beklemek istemiyorum.
- Please stay in line.
- Lütfen sırada kalın.
- Tom had to wait in line for three hours.
- Tom üç saat boyunca sırada beklemek zorunda kaldı.
- I'm tired of waiting in line.
- Sırada beklemekten yoruldum.
- Aren't you tired of waiting in line?
- Sırada beklemekten bıkmıyor musun?
- Tom doesn't want to wait in line.
- Tom sırada beklemek istemiyor.
- I'm first in line.
- Sırada birinciyim.
- How could you wait in line that long?
- Sırada o kadar uzun süre nasıl bekleyebildin?
- Tom didn't have to stand in line.
- Tom'un sırada beklemesine gerek yoktu.
- Tom has been waiting in line for three hours.
- Tom üç saattir sırada bekliyor.
- Stay in line.
- Sırada kal.
- She stood in line for an hour.
- Bir saat boyunca sırada bekledi.
- Aren't you tired of waiting in line?
- Sırada beklemekten bıkmadın mı?
- You have to wait in line.
- Sırada beklemek zorundasın.
- Are you tired of waiting in line?
- Sırada beklemekten sıkıldın mı?
- Tom stood in line.
- Tom sırada bekledi.
- Why are you waiting in line?
- Neden sırada bekliyorsun?
- Many people were waiting in line.
- Birçok kişi sırada bekliyordu.
- Tom hates waiting in line.
- Tom sırada beklemekten nefret eder.
- Wait in line, please.
- Sırada bekleyin lütfen.
- I've never liked waiting in line.
- Sırada beklemekten hiçbir zaman hoşlanmadım.
- You don't have to wait in line.
- Sırada beklemek zorunda değilsin.
- Tom stood in line for an hour.
- Tom bir saat boyunca sırada bekledi.
- I don't like waiting in line.
- Sırada beklemeyi sevmiyorum.
- I was first in line.
- İlk sırada ben vardım.
- I've spent all morning in line.
- Bütün sabahı sırada geçirdim.
- Tom didn't want to stand in line.
- Tom sırada beklemek istemedi.
- One of the men waiting in line seemed very nervous.
- Sırada bekleyen adamlardan biri çok gergin görünüyordu.
- I intend to be first in line.
- İlk sırada olmak niyetindeyim.
- Tom is the third one in line.
- Tom sırada üçüncü.
- I'm waiting in line.
- Ben de sırada bekliyorum.
Show More (73)
|