|
- Okay, I put the flash drive over there, in the corner.
- Tamam, flaş belleği şuraya, köşeye koydum.
- Tom sat on a stool in the corner.
- Tom köşedeki bir tabureye oturdu.
- Tom and Mary sat across from each other at a table in the corner.
- Tom ve Mary köşedeki bir masada karşılıklı oturdular.
- Tom is sitting in the corner.
- Tom köşede oturuyor.
- Tom and Mary were sitting at a table in the corner.
- Tom ve Mary köşedeki bir masada oturuyorlardı.
- Tom was sitting by himself at a table in the corner and was reading a book.
- Tom köşedeki masada tek başına oturmuş kitap okuyordu.
- Who is the man sitting in the corner?
- Köşede oturan adam kim?
- A large cupboard stood in the corner of the room.
- Odanın köşesinde büyük bir dolap duruyordu.
- Tom noticed that Mary was sitting in the corner by herself.
- Tom, Mary'nin köşede tek başına oturduğunu fark etti.
- There is a big cobweb in the corner.
- Köşede büyük bir örümcek ağı var.
- Tom sat on a stool in the corner.
- Tom köşede bir tabureye oturdu.
- Tom is sitting in the corner all by himself.
- Tom tek başına köşede oturuyor.
- Who's that in the corner over there?
- O köşedeki kim?
- Tom stood in the corner by himself.
- Tom yalnız başına köşede durdu.
- Let's put this in the corner.
- Bunu köşeye koyalım.
- Tom is standing in the corner.
- Tom köşede duruyor.
- There was a stack of newspapers in the corner of the room.
- Odanın köşesinde bir yığın gazete vardı.
- Sami was standing in the corner.
- Sami köşede duruyordu.
- There's a television in the corner of the room.
- Odanın köşesinde bir televizyon var.
- Who is the man sitting in the corner?
- Köşede oturan adam kimdir?
- There's a motion sensor in the corner.
- Köşede bir hareket sensörü var.
- Tom and Mary were sitting at a table in the corner.
- Tom ve Mary köşedeki masada oturuyordu.
- Tom stood in the corner of the room with a gin and tonic in his hand.
- Tom elinde bir cin tonikle odanın köşesinde durdu.
- Tom and Mary spoke quietly in the corner of the room.
- Tom ve Mary odanın bir köşesinde sessizce konuştular.
- Tom was sitting by himself at a table in the corner and was reading a book.
- Tom köşede bir masada kendi başına oturuyordu ve bir kitap okuyordu.
- Could we have a table in the corner?
- Köşedeki bir masaya geçebilir miyiz?
- Who's that in the corner over there?
- Orada köşedeki kim?
- Sami is sitting in the corner all by himself.
- Sami köşede tek başına oturuyor.
- Someone is hiding in the corner.
- Köşede birisi saklanıyor.
- Tom sat in the corner.
- Tom köşede oturdu.
- Tom stood in the corner by himself.
- Tom köşede tek başına duruyordu.
- I'd like a room in the corner of the building.
- Binanın köşesinde bir oda istiyorum.
- Someone is hiding in the corner.
- Köşede biri saklanıyor.
- There was a stack of newspapers in the corner of the room.
- Odanın köşesinde bir gazete yığını vardı.
- Tom is standing in the corner of the room.
- Tom odanın köşesinde duruyor.
- There is a table in the corner of the room.
- Odanın köşesinde bir masa var.
- Tom and Mary spoke quietly in the corner of the room.
- Tom ve Mary odanın köşesinde sessizce konuştular.
- Tom sat in the corner.
- Tom köşeye oturdu.
- I'd like a room in the corner of the building.
- Ben binanın köşesinde bir oda istiyorum.
- Tom was sitting in the corner.
- Tom köşede oturuyordu.
- Sami is sitting in the corner all by himself.
- Sami tek başına köşede oturuyor.
- Tom is sitting in the corner all by himself.
- Tom köşede tek başına oturuyor.
- I noticed Tom sitting in the corner.
- Tom'un köşede oturduğunu fark ettim.
Show More (40)
|
