inactive - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
inactive hareketsiz adj.
  • The Presidency of the Union has not been inactive over recent weeks.
  • Birlik Başkanlığı son haftalarda hareketsiz kalmamıştır.
  • The Commission has been completely inactive in this area.
  • Komisyon bu alanda tamamen hareketsiz kalmıştır.
  • The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy.
  • Hareketsiz çocuk hayal dünyasında yaşamaya çok daha meyillidir.
Show More (0)
inactive etkin olmayan adj.
  • Any other solution would inevitably lead to an inactive and ineffective Union.
  • Başka herhangi bir çözüm kaçınılmaz olarak etkin olmayan ve etkisiz bir Birliğe yol açacaktır.
  • Batteries are left in an inactive device for too long.
  • Piller, etkin olmayan bir cihazda çok uzun süre bırakılır.
Show More (-1)
inactive aktif değil adj.
  • This volcano has been inactive for hundreds of years.
  • Bu yanardağ yüzlerce yıldır aktif değil.
  • This volcano has been inactive for hundreds of years.
  • Bu yanardağ yüzlerce yıldır aktif değildir.
Show More (-1)
inactive etkisiz adj.
  • The Commission has been completely inactive in this area.
  • Komisyon bu alanda tamamen etkisiz kalmıştır.
Show More (-2)
inactive aktif olmayan adj.
  • Batteries are left in an inactive device for too long.
  • Bataryalar çok uzun süre aktif olmayan bir cihazda bırakılır.
Show More (-2)
inactive durgun adj.
  • The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy.
  • Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.
Show More (-2)