1 |
indian |
hintli |
n. |
|
- This time, Indian women and children went into hiding.
- Bu kez Hintli kadın ve çocuklar saklanmaya başladı.
- The Indo-Fijians, the Indian population of Fiji, are in considerable danger.
- Fiji'nin Hintli nüfusu olan Hint-Fijililer büyük bir tehlike altındadır.
- In the meantime, 10% of Indian exporters have successfully applied for a Rugmark licence.
- Bu arada Hintli ihracatçıların %10'u Rugmark lisansı için başarılı bir şekilde başvuruda bulunmuştur.
- My first thoughts are for the 26 Indian sailors, who were saved but of whom nothing has been said.
- İlk düşüncelerim kurtarılan ancak haklarında hiçbir şey söylenmeyen 26 Hintli denizci içindir.
- The majority of the Indians can speak English, Hindi, and one mother tongue.
- Hintlilerin çoğunluğu İngilizce, Hintçe ve bir anadil konuşabilmektedir.
- My grandfather was part Indian.
- Benim büyükbabam kısmen Hintliydi.
- Do you want to play cowboys and Indians?
- Kovboylar ve Hintlileri oynamak ister misiniz?
- Few Indians live in Japan.
- Japonya'da çok az Hintli yaşıyor.
- I'm not Indian.
- Ben Hintli değilim.
- Is the handsome man an Arab or an Indian?
- Bu yakışıklı adam Arap mı yoksa Hintli mi?
- The Indian girl in the film isn't a professional actress.
- Filmdeki Hintli kız profesyonel bir oyuncu değil.
- This lady is Indian.
- Bu hanım Hintli.
- Indians inhabited this district.
- Hintliler bu bölgede yaşadılar.
- The gift delighted the Indians very much.
- Hediye Hintlileri çok memnun etti.
- My friend is Indian.
- Arkadaşım Hintli.
- She taught rich Indian girls.
- Zengin Hintli kızlara öğretmenlik yapmış.
- Why are there so many Indians?
- Neden bu kadar çok Hintli var?
- She taught rich Indian girls.
- O, zengin Hintli kızlara öğretmenlik yaptı.
- He taught a group of Indian boys.
- Bir grup Hintli çocuğa öğretmenlik yaptı.
- Is the handsome man an Arab or an Indian?
- Yakışıklı adam bir Arap mı yoksa Hintli mi?
- Is the good-looking man Arab or Indian?
- Bu yakışıklı adam Arap mı yoksa Hintli mi?
- Buddhism is a religion founded by the Indian Shakyamuni.
- Budizm, Hintli Shakyamuni tarafından kurulmuş bir dindir.
- My friend is Indian.
- Arkadaşım Hintlidir.
- I'm not Indian.
- Hintli değilim.
- He taught a group of Indian boys.
- Bir grup Hintli erkek çocuğuna öğretmenlik yaptı.
Show More (22)
|
2 |
indian |
hint |
adj. |
|
- Many people swear by these natural products, whether they are Chinese ginseng root or Indian tea tree oil.
- İster Çin ginseng kökü ister Hint çay ağacı yağı olsun, birçok insan bu doğal ürünlere yemin ediyor.
- The Indian authorities and people have shown commendable restraint in the face of these latest outrages.
- Hint makamları ve halkı bu son saldırılar karşısında takdire şayan bir itidal göstermiştir.
- It should be emphasised that Muslims have largely been integrated in Indian society.
- Müslümanların Hint toplumuna büyük ölçüde entegre olduğu vurgulanmalıdır.
- Tom loves Indian music.
- Tom Hint müziğini sever.
- The Seven Seas include the Arctic, North Atlantic, South Atlantic, North Pacific, South Pacific, Indian, and Southern Oceans.
- Yedi Deniz; Arktik, Kuzey Atlantik, Güney Atlantik, Kuzey Pasifik, Güney Pasifik, Hint ve Güney Okyanuslarını içerir.
- Tom loves Indian music.
- Tom, Hint müziğini sever.
- The Seven Seas include the Arctic, North Atlantic, South Atlantic, North Pacific, South Pacific, Indian, and Southern Oceans.
- Yedi Deniz Kuzey Kutbu, Kuzey Atlantik, Güney Atlantik, Kuzey Pasifik, Güney Pasifik, Hint ve Güney Okyanuslarını içerir.
- Does Tom like Indian food?
- Tom Hint yiyeceklerini sever mi?
- This Indian restaurant only serves vegetarian food.
- Bu Hint restoranı sadece vejetaryen yemekleri servis ediyor.
- We are going to have dinner in an Indian restaurant tonight.
- Bu akşam, akşam yemeğini bir Hint restoranında yiyeceğiz.
- Paris during the Indian summer is an earthly heaven.
- Hint yazında Paris bir yeryüzü cennetidir.
- It's an Indian name.
- Bu bir Hint adıdır.
- It's an Indian name.
- O bir Hint ismidir.
- This is the best Indian restaurant anywhere in Tokyo.
- Burası Tokyo'daki en iyi Hint restoranı.
- It's an Indian name.
- Bu bir Hint ismi.
- We no longer go to eat at the Indian restaurant.
- Artık Hint restoranına yemeğe gitmiyoruz.
- We no longer go to eat at the Indian restaurant.
- Biz artık Hint restoranında yemek yemeye gitmiyoruz.
- This is the best Indian restaurant anywhere in Tokyo.
- Bu, Tokyo genelindeki en iyi Hint restoranıdır.
- We are going to have dinner in an Indian restaurant tonight.
- Bu akşam bir Hint restoranında yemek yiyeceğiz.
- This Indian restaurant only serves vegetarian food.
- Bu Hint restoranı sadece vejetaryen yemekleri servis etmektedir.
Show More (17)
|
3 |
indian |
hindistan |
adj. |
|
- I did in fact visit the Indian Parliament on the very days when this subject was discussed.
- Aslında tam da bu konunun tartışıldığı günlerde Hindistan Parlamentosunu ziyaret ettim.
- Times are critical, but we must also be critically sympathetic to the Indian state.
- Zaman kritiktir, ancak Hindistan devletine karşı da eleştirel bir sempati duymalıyız.
- Last Tuesday, there were already 32 casualties in an Indian army camp too.
- Geçtiğimiz Salı günü de Hindistan ordusuna ait bir kampta 32 kişi hayatını kaybetmişti.
- The day before yesterday, an attack on an Indian army camp claimed 9 victims.
- Önceki gün Hindistan ordusuna ait bir kampa düzenlenen saldırıda 9 kişi hayatını kaybetti.
- Times are critical, but we must also be critically sympathetic to the Indian state.
- Zaman kritiktir ancak Hindistan devletine karşı da eleştirel bir sempati duymalıyız.
- We emit eight times more, on average, than an Indian citizen.
- Bir Hindistan vatandaşından ortalama sekiz kat daha fazla salım yapıyoruz.
- The Indian Supreme Court's ruling of 13 March gives cause to hope that the violence will end.
- Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin 13 Mart tarihli kararı şiddetin sona ereceğine dair umut veriyor.
- We emit eight times more, on average, than an Indian citizen.
- Bir Hindistan vatandaşından ortalama sekiz kat daha fazla emisyon salıyoruz.
- This, appropriately, was what the Senegalese and Indian Ministers for Agriculture were saying at Johannesburg.
- Senegal ve Hindistan Tarım Bakanlarının Johannesburg'da söyledikleri uygun bir şekilde buydu.
- Where is the Indian embassy?
- Hindistan büyükelçiliği nerede?
- Telugu is spoken in the Indian states of Andhra Pradesh and Telangana.
- Telugu, Hindistan'daki Andra Pradesh ve Telangana eyaletlerinde konuşulur.
- Telugu is spoken in the Indian states of Andhra Pradesh and Telangana.
- Telugu dili Hindistan'ın Andhra Pradesh ve Telangana eyaletlerinde konuşulur.
- The Indian flag is called the tricolour because it has stripes of three colours – saffron, white and green.
- Hindistan bayrağına üç renkli bayrak denmesinin nedeni, bayrağın safran, beyaz ve yeşil olmak üzere üç renkten oluşan şeritlere sahip olmasıdır.
- The Indian National Congress and the Bharatiya Janata Party are the most prominent political parties in India.
- Hindistan Ulusal Kongresi ve Bharatiya Janata Partisi Hindistan'da en önemli siyasi partilerdir.
- Mumbai is the capital of the Indian state of Maharashtra.
- Hindistan'daki Maharaştra eyaletinin başkenti Mumbay'dır.
- Mumbai is the capital of the Indian state of Maharashtra.
- Mumbai, Hindistan'ın Maharashtra eyaletinin başkentidir.
- The Indian National Congress and the Bharatiya Janata Party are the most prominent political parties in India.
- Hindistan Ulusal Kongresi ve Bharatiya Janata Partisi Hindistan'ın en önde gelen siyasi partileridir.
Show More (14)
|
4 |
indian |
kızılderili |
n. |
|
- There are many old Indian legends.
- Birçok eski Kızılderili efsanesi vardır.
- The French and Indian War had begun.
- Fransız ve Kızılderili Savaşı başlamıştı.
- Tom has a large collection of cowboy and Indian toy figures.
- Tom'un büyük bir kovboy ve Kızılderili oyuncak figür koleksiyonu var.
- It's an Indian name.
- O bir kızılderili ismidir.
- My grandfather was part Indian.
- Büyükbabam yarı Kızılderiliydi.
- Some of the Indian leaders refused to negotiate.
- Bazı Kızılderili liderler müzakere etmeyi reddetti.
- She looks like an Indian.
- Kızılderili gibi görünüyor.
- Tom has a large collection of cowboy and Indian toy figures.
- Tom'un kovboy ve Kızılderili oyuncak figürlerinden oluşan geniş bir koleksiyonu var.
Show More (5)
|