inevitably - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
inevitably kaçınılmaz olarak adv.
  • The company inevitably went bankrupt in the economic crisis.
  • Şirket ekonomik krizde kaçınılmaz olarak iflas etti.
  • To try to do so would inevitably lead to omissions.
  • Bunu yapmaya çalışmak kaçınılmaz olarak eksikliklere yol açacaktır.
  • There is a further alarming factor which will inevitably add to our problems.
  • Kaçınılmaz olarak sorunlarımızı artıracak endişe verici bir faktör daha var.
Show More (30)
inevitably ister istemez adv.
  • There are some inevitably who will not be satisfied with the legislation that is put forward.
  • İster istemez ortaya konan mevzuattan memnun kalmayacak olanlar olacaktır.
Show More (-2)
inevitably kaçınılmaz şekilde adv.
  • An oni will appear inevitably to those who fear oni.
  • Bir oni oniden korkanlara kaçınılmaz şekilde görünecek.
Show More (-2)