|
- Violence infiltrated video games long ago.
- Şiddet video oyunlarına sızalı uzun zaman oldu.
- It moves money as well as infiltrating business, politics and worldwide legal and police systems with impunity.
- Paranın yanı sıra iş dünyasına, siyasete ve dünya çapındaki hukuk ve polis sistemlerine cezasız bir şekilde sızmaktadır.
- There is information to the effect that criminal organisations have infiltrated vital infrastructures.
- Suç örgütlerinin hayati öneme sahip altyapılara sızdığına dair bilgiler bulunmaktadır.
- Or, as not uncommonly happens, NGOs can be infiltrated and manipulated.
- Ya da, zaman zaman, STK'ların içine sızılabilir ve manipüle edilebilir.
- We must not let them infiltrate our network.
- Onların ağımıza sızmasına izin vermemeliyiz.
- We cannot let them infiltrate our network.
- Ağımıza sızmalarına izin veremeyiz.
- Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
- Hackerlar özel ya da kamu ağlarına sızmak için yeni yollar buluyorlar.
- They have infiltrated our network.
- Onlar ağımıza sızdılar.
- The FBI infiltrated the local Ku Klux Klan group.
- FBI yerel Ku Klux Klan grubuna sızdı.
- We must not let them infiltrate our network.
- Ağımıza sızmalarına izin vermemeliyiz.
- The FBI infiltrated the local Ku Klux Klan group.
- FBI, yerel Ku Klux Klan grubuna sızdı.
- They have infiltrated our network.
- Ağımıza sızmışlar.
Show More (9)
|
