| 1 |
informal |
gayri resmi |
adj. |
|
- I liked the informal environment in the company.
- Şirketteki gayri resmi ortam hoşuma gitti.
- Your paper was written too informal for such a serious subject.
- Makaleniz böylesine ciddi bir konu için fazla gayri resmi yazılmış.
- Informal contacts with the Commission suggest that there has been better reporting for 2001.
- Komisyon ile gayri resmi temaslar 2001 yılı için daha iyi raporlama yapıldığını göstermektedir.
- All these issues will have to be sorted out either in informal meetings or actually at the Johannesburg Summit.
- Tüm bu meselelerin ya gayri resmi toplantılarda ya da Johannesburg Zirvesi'nde çözüme kavuşturulması gerekecektir.
- All the Member States said more or less the same thing at the informal meeting in Namur, and proposals were submitted.
- Namur'daki gayri resmi toplantıda tüm Üye Devletler aşağı yukarı aynı şeyi söyledi ve teklifler sunuldu.
- It was, of course, an informal meeting.
- Elbette bu gayri resmi bir toplantıydı.
- There is also the hope that came from the Informal Council meeting in Santiago de Compostela, which was a positive sign.
- Santiago de Compostela'daki Gayri Resmi Konsey toplantısından gelen umut da olumlu bir işaretti.
- These informal amendments have rendered the current text redundant and obsolete.
- Bu gayri resmi değişiklikler mevcut metni gereksiz ve eskimiş hale getirmiştir.
- We held informal discussions in the Council and a large majority of Member States agreed on this issue.
- Konsey'de gayri resmi görüşmeler gerçekleştirdik ve Üye Devletlerin büyük bir çoğunluğu bu konuda mutabık kaldı.
- Above all I deplore the informal procedure which has prevailed until today's debate.
- Her şeyden önce, bugünkü tartışmaya kadar hakim olan gayri resmi prosedürü esefle kınıyorum.
- I shall present this next week to the informal Justice and Home Affairs Council in Rome.
- Bu konuyu önümüzdeki hafta Roma'da gayri resmi Adalet ve İçişleri Konseyi'ne sunacağım.
- It is not intended to have a formalised character, but to remain an informal matter.
- Bunun resmi bir nitelik taşıması değil, gayri resmi bir mesele olarak kalması amaçlanmıştır.
- These informal amendments have rendered the current text redundant and obsolete.
- Bu gayri resmi değişiklikler mevcut metni gereksiz ve geçersiz hale getirmiştir.
- The statements on fighting terrorism handed out for signing at the end of the informal Summit are worthless.
- Gayri resmi Zirve'nin sonunda imzalanmak üzere dağıtılan terörle mücadele bildirilerinin hiçbir değeri yoktur.
- The corridors are there specifically for private, informal conversations, not official debates.
- Koridorlar, resmi tartışmalar için değil, özel ve gayri resmi görüşmeler içindir.
- Informal contacts with the Commission suggest that there has been better reporting for 2001.
- Komisyon ile yapılan gayri resmi temaslar 2001 yılı için daha iyi raporlama yapıldığını göstermektedir.
- In this sense, the proposed informal working group will be useful.
- Bu anlamda, önerilen gayri resmi çalışma grubu faydalı olacaktır.
- In December 2001 the first informal meeting took place.
- Aralık 2001'de ilk gayri resmi toplantı gerçekleştirildi.
- The UK Government says it is an informal communication and that it does not reveal informal communications.
- Birleşik Krallık Hükümeti bunun gayri resmi bir iletişim olduğunu ve gayri resmi iletişimleri ifşa etmediğini söylüyor.
- The atmosphere is very informal.
- Atmosfer çok gayri resmi.
- It was only an informal party.
- Bu sadece gayri resmi bir partiydi.
- It was an informal meeting.
- Gayri resmi bir toplantıydı.
- The school uniform is convenient because it can be worn for both informal and formal occasions.
- Hem resmi hem de gayri resmi durumlarda giyilebildiği için okul üniforması pratiktir.
- It's quite an informal meeting.
- Bu oldukça gayri resmi bir toplantı.
- It's quite an informal meeting.
- Oldukça gayri resmi bir toplantı.
- Today's party is informal.
- Bugünkü parti gayri resmi.
- It was only an informal party.
- Bu sadece gayri resmî bir parti idi.
- It was an informal meeting.
- Gayri resmî bir toplantıydı.
- The school uniform is convenient because it can be worn for both informal and formal occasions.
- Okul üniforması kullanışlıdır çünkü hem resmi hem de gayri resmi durumlarda giyilebilir.
- Everything's quite informal.
- Her şey oldukça gayri resmi.
Show More (27)
|
| 2 |
informal |
gayrı resmi |
adj. |
|
- We had an informal trialogue in Madrid just under a week ago.
- Bir haftadan kısa bir süre önce Madrid'de gayrı resmi bir görüşme gerçekleştirdik.
- We received answers from 13 of the Member States, so it is quite a comprehensive, if informal, survey.
- Üye Devletlerin 13'ünden yanıt aldık, dolayısıyla gayrı resmi de olsa oldukça kapsamlı bir anket oldu.
- This directive was agreed at the informal meeting of the 15 ministers for justice and home affairs.
- Bu yönerge 15 adalet ve içişleri bakanının gayrı resmi toplantısında kabul edilmiştir.
- Will it need to be more than an informal conversation club?
- Gayrı resmi bir sohbet kulübünden daha fazlası olması gerekecek mi?
- However, we are prepared to continue the more informal dialogue until a solution can be found.
- Bununla birlikte, bir çözüm bulunana kadar daha gayrı resmi diyaloğu sürdürmeye hazırız.
- The informal meeting of foreign ministers leaves me cautiously optimistic.
- Dışişleri bakanlarının gayrı resmi toplantısı beni ihtiyatlı bir iyimserliğe sevk etti.
Show More (3)
|
| 3 |
informal |
gayriresmi |
adj. |
|
- Everything's quite informal.
- Her şey oldukça gayriresmidir.
- The atmosphere is very informal.
- Atmosfer çok gayrıresmiydi.
Show More (-1)
|
| 4 |
informal |
resmi olmayan |
adj. |
|
- It was an informal meeting.
- Resmi olmayan bir toplantıydı.
- Informal diction is always full of mystery and surrealism.
- Resmi olmayan diksiyon her zaman gizem ve gerçeküstücülükle doludur.
Show More (-1)
|
| 5 |
informal |
gündelik |
adj. |
|
- These days, children can go to school in informal clothes.
- Bugünlerde çocuklar okula gündelik kıyafetlerle gidebiliyor.
Show More (-2)
|
| 6 |
informal |
informel |
adj. |
|
- Informal learning is precisely what this is all about.
- İnformel öğrenme tam da bununla ilgilidir.
Show More (-2)
|
| 7 |
informal |
laubali |
adj. |
|
- The atmosphere is very informal.
- Atmosfer çok laubaliydi.
Show More (-2)
|
