|
- Once again it is being proven that the adversary, however strong he may appear, is not invincible.
- Düşman ne kadar güçlü görünürse görünsün yenilmez olmadığı bir kez daha kanıtlanmıştır.
- This time the Commission thinks it has found an invincible weapon.
- Komisyon bu kez yenilmez bir silah bulduğunu düşünüyor.
- Tom said he felt invincible.
- Tom kendini yenilmez hissettiğini söyledi.
- I felt invincible.
- Kendimi yenilmez hissettim.
- He may be powerful, but he is not invincible.
- O güçlü olabilir ama yenilmez değildir.
- The French monarchy seemed invincible, however, it was overthrown.
- Fransız monarşisi yenilmez gibi görünüyordu ama devrildi.
- They thought they were invincible.
- Yenilmez olduklarını sanıyorlar.
- Tom felt invincible.
- Tom kendini yenilmez hissetti.
- It's OK, I'm invincible.
- Tamam, ben yenilmezim.
- I feel like I'm invincible.
- Yenilmez olduğumu hissediyorum.
- You're not invincible.
- Sen yenilmez değilsin.
- Tom thinks he's invincible.
- Tom yenilmez olduğunu düşünüyor.
- Tom isn't invincible.
- Tom yenilmez değil.
- He may be powerful, but he is not invincible.
- Güçlü olabilir ama yenilmez değildir.
- Tom seems to think that he's invincible.
- Tom yenilmez olduğunu düşünüyor.
- Sami started to feel invincible.
- Sami kendini yenilmez hissetmeye başladı.
- We thought we were invincible.
- Yenilmez olduğumuzu sanıyorduk.
- I thought I was invincible.
- Yenilmez olduğumu sanıyordum.
- Tom was long considered an invincible warrior.
- Tom uzun zamandır yenilmez bir savaşçı olarak görülüyordu.
- The dragon is invincible.
- Ejderha yenilmezdir.
- The dragon is not invincible.
- Ejderha yenilmez değil.
- Tom said he felt invincible.
- Tom yenilmez hissettiğini söyledi.
- The French monarchy seemed invincible, however, it was overthrown.
- Fransız monarşisi yenilmez görünüyordu, ancak devrildi.
- I'm invincible!
- Ben yenilmezim!
- It's OK, I'm invincible.
- Sorun değil, ben yenilmezim.
- I'm not invincible.
- Yenilmez değilim.
- The dragon is not invincible.
- Ejder yenilmez değildir.
- I felt invincible.
- Ben yenilmez hissettim.
- Tom isn't invincible.
- Tom yenilmez değildir.
- I thought I was invincible.
- Ben yenilmez olduğumu düşündüm.
- You're not invincible.
- Yenilmez değilsin.
- Tom felt invincible.
- Tom yenilmez hissetti.
- Tom seems to think that he's invincible.
- Tom yenilmez olduğunu düşünüyor gibi görünüyor.
Show More (30)
|
