involuntary - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
involuntary istemsiz adj.
  • Breathing is an involuntary bodily process.
  • Nefes almak istemsiz bir bedensel süreçtir.
  • Breathing is an involuntary bodily process.
  • Solunum istemsiz bir bedensel süreçtir.
  • Any emotion, if it is sincere, is involuntary.
  • Her duygu, eğer samimiyse, istemsizdir.
Show More (1)
involuntary gönülsüz adj.
  • Paid or involuntary donations within the European Union should be rejected unequivocally.
  • Avrupa Birliği içinde ücretli ya da gönülsüz bağışlar kesin olarak reddedilmelidir.
Show More (-2)
involuntary istem dışı adj.
  • Any emotion, if it is sincere, is involuntary.
  • Herhangi bir duygu, eğer samimi ise, istem dışıdır.
Show More (-2)