Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | jam together v. | bir araya tıkıştırmak/sıkıştırmak |
Phrasals | jam together v. | sıkışık bir şekilde yerleştirmek |
Phrasals | jam together v. | üst üste yerleştirmek |
Phrasals | jam together v. | yan yana/üst üste tıkmak |
Phrasals | jam together v. | gelişigüzel koymak/tıkmak |
Phrasals | jam together v. | rastgele koymak/tıkmak |
Phrasals | jam together v. | zorla bir araya getirmek |
Phrasals | jam together v. | zorla birleştirmek |
Phrasals | jam together v. | zorla kenetlemek |
Phrasals | jam together v. | aceleyle/apar topar bir araya getirmek |
Phrasals | jam together v. | balık istifi gibi sıkıştırmak |
Phrasals | jam together v. | herkesi sığıştırmak |
Phrasals | jam together v. | herkesi bir yere sıkıştırmak |
Phrasals | jam together v. | kısa bir süreye sıkıştırmak |
Phrasals | jam together v. | kısa bir zamana sığdırmak |
Phrasals | jam together v. | birlikte doğaçlama müzik yapmak |