|
- It is like discussing the equality of a rose and jasmine.
- Bu, bir gül ile bir yaseminin eşitliğini tartışmaya benzer.
- It is like discussing the equality of a rose and jasmine.
- Gül ve yaseminin eşitliğini tartışmak gibi bir şey.
- Is this jasmine tea?
- Bu yasemin çayı mı?
- They've planted jasmine and an olive.
- Yasemin ve zeytin ekmişler.
- Jasmine and lavender are my favorite scents.
- Yasemin ve lavanta en sevdiğim kokulardır.
- Jasmine and lavender are my favorite scents.
- Yasemin ve lavanta benim favori kokularımdır.
- They've planted jasmine and an olive.
- Onlar yasemin ve zeytin diktiler.
Show More (4)
|