|
- It has kidnapped innocent Japanese civilians, most of whom have died in mysterious circumstances.
- Masum Japon sivilleri kaçırmış ve bunların çoğu gizemli bir şekilde ölmüştür.
- People disappear, people are tortured and relief workers are kidnapped.
- İnsanlar kayboluyor, işkence görüyor ve yardım görevlileri kaçırılıyor.
- It is still a precarious peace, which is demonstrated by this kidnapping.
- Bu kaçırma olayının da gösterdiği gibi, bu barış hala istikrarsız bir barıştır.
- On 28 August masked men kidnapped and severely beat his public defender, Surat Ikramov.
- 28 Ağustos'ta maskeli adamlar kamu avukatı Surat İkramov'u kaçırdı ve ağır şekilde dövdü.
- There was a significant decrease in women kidnapping and pyromania.
- Kadın kaçırma ve piromani vakalarında önemli bir azalma olmuştur.
- Unfortunately, I can't kidnap the queen of France.
- Ne yazık ki ben Fransa kraliçesini kaçıramam.
- Unfortunately, I can't kidnap the queen of France.
- Ne yazık ki, Fransız kraliçesini kaçıramam.
- Unfortunately, I can't kidnap the queen of France.
- Ne yazık ki Fransa kraliçesini kaçırıp alıkoyamam.
- Tom kidnapped Mary.
- Tom Mary'i kaçırdı.
- Why would anyone kidnap Tom?
- Neden biri Tom'u kaçırsın ki?
- Sami kidnapped dozens of women, cooked them and ate them.
- Sami düzinelerce kadını kaçırdı, pişirdi ve yedi.
- Did you kidnap Tom?
- Tom'u kaçırdın mı?
- Why would someone kidnap Tom?
- Neden birileri Tom'u kaçırsın ki?
- They kidnapped me, drugged me, and then brainwashed me.
- Onlar beni kaçırdılar, uyuşturdular ve sonra beynimi yıkadılar.
- Where did you kidnap them?
- Onları nerede kaçırdınız?
- Sami met with Layla to plan a kidnapping.
- Sami kaçırma planı için Layla ile buluştu.
- Why would someone kidnap Tom?
- Neden biri Tom'u kaçırsın?
- Do you have any idea who might've kidnapped Tom?
- Tom'u kimin kaçırmış olabileceğine dair bir fikriniz var mı?
- Sami kidnapped women, tortured and killed them.
- Sami, kadınları kaçırdı, işkence yaptı ve onları öldürdü.
- Fadil kidnapped Dania's dog.
- Fadıl, Dania'nın köpeğini kaçırdı.
- They kidnapped me.
- Beni kaçırdılar.
- Sami met with Layla to plan a kidnapping.
- Sami bir kaçırmayı planlamak için Leyla ile buluştu.
- Did you kidnap them?
- Onları kaçırdın mı?
- They kidnapped me, drugged me, and then brainwashed me.
- Beni kaçırdılar, uyuşturdular ve sonra beynimi yıkadılar.
- Sami kidnapped women, tortured and killed them.
- Sami kadınları kaçırdı, onlara işkence etti ve öldürdü.
- Why would someone kidnap Tom?
- Tom'u birisi niye kaçırsın ki?
- They kidnapped me.
- Onlar beni kaçırdılar.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
- Sami yüz kadar kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
- Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Tom didn't kidnap Mary.
- Tom Mary'i kaçırmadı.
- Why would anybody kidnap Tom?
- Biri Tom'u neden kaçırır ki?
- The kidnapping scenario didn't make any sense.
- Kaçırma senaryosu hiç mantıklı değildi.
- They kidnapped me.
- Onlar beni kaçırdı.
- Where did you kidnap them?
- Onları nerede kaçırdın?
- Did you kidnap her?
- Onu sen mi kaçırdın?
- Sami kidnapped Layla, took her to the woods and killed her.
- Sami, Layla'yı kaçırdı, ormana götürdü ve öldürdü.
- Extremists kidnapped the president's wife.
- Aşırılık yanlıları başkanın karısını kaçırdı.
- Did you kidnap Tom?
- Tom'u sen mi kaçırdın?
- Did you kidnap him?
- Onu sen mi kaçırdın?
- Tom kidnapped Mary.
- Tom Mary'yi kaçırdı.
- Do you have any idea who might've kidnapped Tom?
- Tom'u kimin kaçırmış olabileceği hakkında bir fikrin var mı?
- Sami kidnapped dozens of women, cooked them and ate them.
- Sami onlarca kadını kaçırdı, pişirdi ve yedi.
- Sami kidnapped people for ransom.
- Sami fidye için insan kaçırdı.
- Did you kidnap him?
- Onu kaçırdın mı?
- Why would anybody kidnap Tom?
- Neden biri Tom'u kaçırsın ki?
- Tom didn't kidnap Mary.
- Tom Mary'yi kaçırmadı.
- Did you kidnap them?
- Onları sen mi kaçırdın?
- Did you kidnap her?
- Onu kaçırdın mı?
- Why would anyone kidnap Tom?
- Neden biri Tom'u kaçırsın?
Show More (46)
|