|
- Tom almost got killed.
- Tom neredeyse öldürülüyordu.
- He had his only son killed in the war.
- Tek oğlu savaşta öldürüldü.
- Nobody got killed.
- Kimse öldürülmedi.
- Don't get killed.
- Öldürülme.
- Tom was almost killed yesterday.
- Tom dün neredeyse öldürülüyordu.
- Tom wasn't killed.
- Tom öldürülmedi.
- Tom was caught and killed by mercenaries.
- Tom paralı askerler tarafından yakalandı ve öldürüldü.
- Rhinos are being illegally killed.
- Gergedanlar yasadışı olarak öldürülüyor.
- Somebody is going to get killed.
- Birisi öldürülecek.
- I want her killed.
- Onun öldürülmesini istiyorum.
- The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.
- Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü.
- After the release of his controversial film; he was harassed, shamed and eventually killed.
- Tartışmalı filminin yayınlanmasından sonra; taciz edildi, utandırıldı ve sonunda öldürüldü.
- I saw him get killed right in front of me.
- Gözlerimin önünde öldürüldüğünü gördüm.
- Tom could get killed.
- Tom öldürülebilir.
- There's a possibility that I'll get killed.
- Öldürülme ihtimalim var.
- Sir Peter Blake was tragically killed by pirates on the Amazon river in 2001 as he was on a mission to monitor environment change.
- Sir Peter Blake, 2001 yılında Amazon nehrinde çevre değişimini izleme görevindeyken korsanlar tarafından trajik bir şekilde öldürüldü.
- I came close to getting killed.
- Öldürülmeye çok yaklaşmıştım.
- Tom could get killed.
- Tom öldürülebilirdi.
- Luckily nobody got killed.
- Bereket versin ki kimse öldürülmedi.
- Aaron was coldly killed by Mary.
- Aaron, Mary tarafından soğukkanlılıkla öldürüldü.
- Tom ragequit the game after getting constantly killed by the opponent team.
- Tom rakip takım tarafından sürekli öldürülünce öfkeyle oyundan çıktı.
- He was run over and killed.
- Üzerinden arabayla geçildi ve öldürüldü.
- He was run over and killed.
- Arabayla çiğnenerek öldürüldü.
- Tom got killed in a freak accident.
- Tom korkunç bir kazada öldürüldü.
- Vampires live forever, unless they're killed.
- Vampirler, öldürülmedikleri sürece sonsuza kadar yaşarlar.
- Tom was almost killed yesterday.
- Dün Tom neredeyse öldürülüyordu.
- I want them killed.
- Onların öldürülmesini istiyorum.
- Thank God Tom wasn't killed.
- Tanrı'ya şükür Tom öldürülmedi.
- There's a big gunfight in the middle of the movie and the sheriff gets killed.
- Filmin ortasında büyük bir silahlı çatışma oluyor ve şerif öldürülüyor.
- It's a wonder that Tom wasn't killed.
- Tom'un öldürülmemiş olması bir mucize.
- Tom was shot and killed in front of the restaurant he owned.
- Tom sahip olduğu restoranın önünde vurularak öldürüldü.
- I saw him get killed right in front of my eyes.
- Gözlerimin önünde öldürüldüğünü gördüm.
- Why was Tom killed?
- Tom neden öldürüldü?
- Was anybody killed?
- Kimse öldürüldü mü?
- Tom is going to get killed if he's not careful.
- Tom dikkatli olmazsa öldürülecek.
- When was Tom killed?
- Tom ne zaman öldürüldü?
- Play dead so you don't get killed!
- Ölü taklidi yap ki öldürülmeyesin!
- Tom is going to get killed if he's not careful.
- Tom dikkat etmezse öldürülecek.
- Aaron was coldly killed by Mary.
- Aaron Mary tarafından soğukanlılıkla öldürüldü.
- I came close to getting killed.
- Öldürülmeye yaklaştım.
- I almost got killed.
- Neredeyse öldürülüyordum.
- Tom ragequit the game after getting constantly killed by the opponent team.
- Tom, rakip takım tarafından sürekli öldürüldükten sonra oyunu bıraktı.
- Tom was also killed.
- Tom da öldürüldü.
- Nobody I know got killed in South Central L.A.
- Güney Los Angeles'ta tanıdığım hiç kimse öldürülmedi.
- How were they killed?
- Onlar nasıl öldürüldü?
- Tom will get killed.
- Tom öldürülecek.
- Three attackers were confirmed killed.
- Üç saldırganın öldürüldüğü doğrulandı.
- Tom and Mary were both killed.
- Tom ve Mary öldürüldü.
- Tom, too, was almost killed.
- Tom da neredeyse öldürülüyordu.
- The farmer had several of his sheep killed by feral dogs.
- Çiftçinin birkaç koyunu vahşi köpeklerce öldürülmüş.
- I saw him get killed right in front of me.
- Onun hemen önümde öldürülüşünü gördüm.
- Tom got killed.
- Tom öldürüldü.
- He was imprisoned and killed during the revolution.
- Devrim sırasında hapsedildi ve öldürüldü.
- The angry mob wanted Jesus killed for blasphemy.
- Öfkeli kalabalık İsa'nın dine küfrettiği için öldürülmesini istedi.
- I want Tom killed.
- Ben Tom'un öldürülmesini istiyorum.
- Nobody I know got killed in South Central L.A.
- Güney Orta Los Angeles'ta tanıdığım kimse öldürülmedi.
- Tom said you were almost killed.
- Tom neredeyse öldürüldüğünü söyledi.
- Wasn't he killed by a car?
- Bir araba tarafından öldürülmemiş miydi?
- You were almost killed.
- Neredeyse öldürülüyordun.
- Tom was shot and killed.
- Tom vuruldu ve öldürüldü.
- Farm animals were taken away or killed.
- Çiftlik hayvanları götürüldü ya da öldürüldü.
- Who was the man killed on the hill?
- Tepede öldürülen adam kimdi?
- Vampires live forever, unless they're killed.
- Vampirler sonsuza dek yaşarlar, öldürülmedikleri sürece.
- How was Tom killed?
- Tom nasıl öldürüldü?
- I saw him get killed right in front of my eyes.
- Onun gözlerimin önünde öldürüldüğünü gördüm.
- Luckily, Tom wasn't killed.
- Neyse ki Tom öldürülmedi.
- Wasn't he killed by a car?
- O, bir araba tarafından öldürülmedi mi?
- Who wants us killed?
- Kim öldürülmemizi istiyor?
- Tom said you were almost killed.
- Tom senin neredeyse öldürüldüğünü söyledi.
- I'm worried about me getting killed.
- Öldürülmekten endişeleniyorum.
- I want her killed.
- Öldürülmesini istiyorum.
- I'm worried about me getting killed.
- Öldürülmekten korkuyorum.
- People are getting killed.
- İnsanlar öldürülüyor.
- In a war of ideas it is people who get killed.
- Fikirler savaşında öldürülenler insanlardır.
- Tom is going to get killed.
- Tom öldürülecek.
- Farm animals were taken away or killed.
- Çiftlik hayvanları uzaklara götürüldü ya da öldürüldü.
- I want them killed.
- Öldürülmelerini istiyorum.
- There's a possibility that I'll get killed.
- Öldürüleceğime dair bir olasılık var.
- How were they killed?
- Nasıl öldürüldüler?
- How exactly was Tom killed?
- Tom tam olarak nasıl öldürüldü?
- In civilized Europe, bulls are still tortured and killed for fun.
- Medeni Avrupa'da, boğalar hala işkence görüyor ve eğlence için öldürülüyor.
- Tom and Mary were both killed.
- Tom ve Mary her ikisi de öldürüldü.
- Somebody is going to get killed.
- Birileri öldürülecek.
- Where was Tom killed?
- Tom nerede öldürüldü?
- Thank God Tom wasn't killed.
- Şükürler olsun ki Tom öldürülmedi.
- I want him killed.
- Öldürülmesini istiyorum.
- Tom and I were both almost killed.
- Tom ve ben neredeyse öldürülüyorduk.
- How was he killed?
- O nasıl öldürüldü?
- I want him killed.
- Onun öldürülmesini istiyorum.
- Three civilians were also killed.
- Ayrıca üç sivil öldürüldü.
- Three civilians were also killed.
- Üç sivil de öldürüldü.
- He was imprisoned and killed during the revolution.
- Devrim sırasında hapsedilip öldürüldü.
- Tom was shot and killed in front of the restaurant he owned.
- Tom sahibi olduğu restoranın önünde vuruldu ve öldürüldü.
- Tom was lucky that he didn't get killed.
- Tom öldürülmediği için şanslıydı.
- How was he killed?
- Nasıl öldürüldü?
- Tom nearly got killed.
- Tom neredeyse öldürülüyordu.
- Tom almost got killed trying to save me.
- Tom beni kurtarmaya çalışırken neredeyse öldürülüyordu.
- After the release of his controversial film; he was harassed, shamed and eventually killed.
- Tartışmalı filminin gösterime girmesinin ardından saldırı ve aşağılamalara maruz kalıp en sonunda öldürüldü.
- You were almost killed.
- Neredeyse öldürülüyordunuz.
- The farmer had several of his sheep killed by feral dogs.
- Çiftçinin koyunlarından birkaçı, yabani köpekler tarafından öldürülmüştü.
- I want Tom killed.
- Tom'un öldürülmesini istiyorum.
- Was Tom killed?
- Tom öldürüldü mü?
Show More (99)
|