|
- I do not know if there is a lack of knowledge or a lack of trust here.
- Burada bir bilgi eksikliği mi yoksa güven eksikliği mi var bilmiyorum.
- One of aquaculture's most significant problems is its poor image, which is the result of a lack of knowledge.
- Su ürünleri yetiştiriciliğinin en önemli sorunlarından biri, bilgi eksikliğinin bir sonucu olan kötü imajıdır.
- We will only be able to eliminate this lack of knowledge if we have clear test data at our disposal.
- Bu bilgi eksikliğini ancak elimizde net test verileri olursa giderebiliriz.
- Tom's lack of knowledge was obvious.
- Tom'un bilgi eksikliği belliydi.
- Tom's lack of knowledge was obvious.
- Tom'un bilgi eksikliği çok açıktı.
Show More (2)
|