|
- We have to protect our citizens and the citizens of the whole world in lands as remote as Colombia.
- Kolombiya gibi uzak topraklardaki vatandaşlarımızı ve tüm dünya vatandaşlarını korumak zorundayız.
- In other words, prosperity and stability so that all can live with dignity in their own lands.
- Başka bir deyişle herkesin kendi topraklarında onurlu bir şekilde yaşayabilmesi için refah ve istikrar.
- I dreamed I saw a great wave climbing over green lands and above the hills.
- Rüyamda büyük bir dalganın yemyeşil topraklara ve tepelerin üzerinden aştığını gördüm.
- There are still uncivilized lands.
- Hala medenileşmemiş topraklar var.
- Sami donated his lands to the mosque.
- Sami topraklarını camiye bağışladı.
- I'm so sorry for people who live in lands where there are no Mayflowers.
- Mayıs çiçeklerinin olmadığı topraklarda yaşayan insanlar için çok üzülüyorum.
- There are still uncivilized lands.
- Hâlâ medenileşmemiş topraklar var.
- I spent my youth in foreign lands.
- Gençliğimi yabancı topraklarda geçirdim.
- These lands yield little.
- Bu topraklar çok az şey verir.
- These lands yield little.
- Bu topraklar az ürün verir.
Show More (7)
|