1 |
learn about (someone or something) |
(birini/bir şeyi) öğrenmek |
v. |
|
- They learn about things through television, and we have to see that Euronews manages to succeed.
- Her şeyi televizyon aracılığıyla öğreniyorlar ve Euronews'in başarılı olduğunu görmemiz gerekiyor.
- In fact, I am constantly having to learn about new things in order to be able to continue to do my job.
- Aslında işimi yapmaya devam edebilmek için sürekli yeni şeyler öğrenmek zorunda kalıyorum.
- They learn about things through television, and we have to see that Euronews manages to succeed.
- Her şeyi televizyon aracılığıyla öğreniyorlar ve Euronews'un başarılı olduğunu görmemiz gerekiyor.
- We must bear in mind that, if adults are to learn about a subject, going back to school is not an option.
- Şunu unutmamalıyız ki, eğer yetişkinler bir konuyu öğrenmek istiyorlarsa, okula geri dönmek bir seçenek değildir.
- The public learn about Europe through television.
- Halk Avrupa'yı televizyon aracılığıyla öğreniyor.
- Well, we're new neighbors and there's a lot to learn about one another.
- Biz yeni komşularız ve birbirimiz hakkında öğrenecek çok şeyimiz var.
- I was supposed to learn about everything and report it.
- Her şeyi öğrenip rapor etmem gerekiyordu.
- There are still many things left to learn about the human brain.
- insan beyni hakkında öğrenilecek hala pek çok şey vardır.
- How did you learn about what happened here yesterday afternoon?
- Dün öğleden sonra burada olanları nasıl öğrendiniz?
- You still have a lot to learn about relationships.
- İlişkiler hakkında hala öğrenmen gereken çok şey var.
- You have a lot to learn about women.
- Kadınlar hakkında öğreneceğin çok şey var.
- He wanted to learn about Islam.
- İslam'ı öğrenmek istiyordu.
- You have a lot to learn about business.
- İş hakkında öğrenmen gereken çok şey var.
- How did you first learn about our school?
- İlk önce okulumuzu nasıl öğrendin?
- You have a lot to learn about men.
- Senin de erkekler hakkında öğreneceğin çok şey var.
- There's much to learn about Shinto.
- Shinto hakkında öğrenecek çok şey var.
- I'd like to learn about it.
- Bunu öğrenmek istiyorum.
- I was supposed to learn about everything and report it.
- Her şeyi öğrenip rapor edecektim.
- A water sample is taken to learn about pH.
- Ph değerini öğrenmek için su örneği alınır.
- Dora wants to learn about Dao.
- Dora Dao hakkında bir şeyler öğrenmek istiyor.
- How did you learn about the Tatoeba Project?
- Tatoeba projesini nasıl öğrendin?
- How did you learn about the Tatoeba Project?
- Tatoeba Projesini nasıl öğrendiniz?
- A water sample is taken to learn about pH.
- pH değerini öğrenmek için bir su örneği alınır.
- I want to learn about American daily life.
- Amerikan günlük yaşamını öğrenmek istiyorum.
- There are still many things left to learn about the human brain.
- İnsan beyni hakkında hala öğrenilecek çok şey var.
- How did you learn about that news?
- Bu haberi nasıl öğrendin?
- How did you first learn about our school?
- Okulumuzu ilk olarak nasıl öğrendin?
- You've got a lot to learn about being nice.
- Nazik olmak konusunda öğrenmen gereken çok şey var.
- You still have a lot to learn about relationships.
- Hâlâ ilişkiler hakkında öğrenecek çok şeyin var.
- There's much to learn about Shinto.
- Şinto hakkında öğrenecek çok şey var.
- You have a lot to learn about business.
- İş hakkında öğrenecek çok şeyin var.
- You still have a lot to learn about women.
- Kadınlar hakkında hala öğrenecek çok şeyin var.
Show More (29)
|
2 |
learn about (someone or something) |
(biri/bir şey) hakkında bilgilenmek |
v. |
|
- There, she began to learn about mutants for the first time.
- Orada ilk kez mutantlar hakkında bilgi edinmeye başladı.
- These kinds of meetings help us to learn about one another.
- Bu tür toplantılar birbirimiz hakkında bilgi edinmemize yardımcı olur.
- It's fun to learn about foreign cultures.
- Yabancı kültürler hakkında bilgi edinmek eğlenceli.
- He wanted to learn about Islam.
- İslam hakkında bilgi edinmek istiyordu.
- He wanted to learn about Islam.
- İslam hakkında bilgi sahibi olmak istiyordu.
- He wanted to learn about Islam.
- İslam hakkında bilgi edinmek istedi.
- By establishing Takeshima Day, it is hoped that more Japanese people will learn about the Takeshima islands.
- Takeshima Günü'nün oluşturulmasıyla daha fazla Japon'un Takeshima adaları hakkında bilgi edinmesi umulmaktadır.
Show More (4)
|