lifelong - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
lifelong yaşam boyu n.
  • The subject of lifelong training was unanimously adopted as a priority area.
  • Yaşam boyu eğitim konusu oybirliğiyle öncelikli alan olarak kabul edildi.
  • I believe that lifelong learning has very often been defined as a priority objective.
  • Yaşam boyu öğrenmenin sıklıkla öncelikli bir hedef olarak tanımlandığına inanıyorum.
  • There is a big gap when it comes to education and lifelong learning.
  • Eğitim ve yaşam boyu öğrenme söz konusu olduğunda büyük bir boşluk var.
Show More (30)
lifelong hayat boyu adj.
  • Tom and Mary became lifelong friends.
  • Tom ve Mary hayat boyu arkadaş oldular.
  • Going to Boston was Tom's lifelong dream.
  • Boston'a gitmek Tom'un hayat boyu hayaliydi.
  • Working in the Kremlin has been my lifelong dream.
  • Kremlin'de çalışmak benim hayat boyu hayalim oldu.
Show More (0)
lifelong ömür boyu adj.
  • Tom and Mary became lifelong friends.
  • Tom ve Mary ömür boyu arkadaş oldu.
  • It's been my lifelong dream to write a book.
  • Bir kitap yazmak benim ömür boyu hayalim.
  • Marriage is a lifelong commitment.
  • Evlilik ömür boyu sürecek bir bağlılıktır.
Show More (0)