|
- Some of my colleagues, who like me will be voting against this report, might disagree with me on that.
- Benim gibi bu rapora karşı oy kullanacak olan bazı meslektaşlarım bu konuda benimle aynı fikirde olmayabilir.
- I was fascinated by that science book, which was so well explained to a young person like me.
- Benim gibi genç bir insana çok iyi açıklanmış olan bu bilim kitabı beni büyüledi.
- In conclusion, British Members like me are often against written constitutions.
- Sonuç olarak, benim gibi İngiliz Üyeler genellikle yazılı anayasalara karşıdır.
- People like me must also be careful with calcium, and we have to know these things.
- Benim gibi insanlar ayrıca kalsiyum konusunda daha dikkatli olmalı ve bunları bilmeli.
- In conclusion, British Members like me are often against written constitutions.
- Sonuç olarak benim gibi İngiliz Üyeler genellikle yazılı anayasalara karşıdır.
- In the booth there is space just for a twiggy like me.
- Kabinde anca benim gibi bir sıskaya yer var.
- In the booth there is space just for a twiggy like me.
- Kulübede yalnızca benim gibi zayıf biri için yer var.
- What a neat thing to happen to a nice guy like me.
- Benim gibi iyi bir adamın başına gelen en güzel şey.
- They are really good at marketing, just like me.
- Pazarlama konusunda gerçekten iyidirler, benim gibi işte.
- She's nice, a small-town kid, like me.
- O iyi biri, benim gibi küçük bir kasaba çocuğu.
- Huge opportunity for somebody like me.
- Benim gibi biri için müthiş bir olanak.
- Huge opportunity for somebody like me.
- Benim gibi biri için muazzam bir olanak.
- Huge opportunity for somebody like me.
- Benim gibi biri için büyük fırsat.
- What a neat thing to happen to a nice guy like me.
- Benim gibi iyi bir adamın başına gelebilecek en güzel şey.
- She's nice, a small-town kid, like me.
- O da hoş bir kasaba çocuğu, benim gibi.
- What a neat thing to happen to a nice guy like me.
- Benim gibi iyi bir adamın başına gelmesi ne hoş bir şey.
- They are really good at marketing, just like me.
- Onlar da benim gibi pazarlama konusunda gerçekten çok iyiler.
- Tom wanted to be like me.
- Tom benim gibi olmak istiyordu.
- Would you ever consider dating someone like me?
- Benim gibi biriyle çıkmayı düşünür müydün?
- What does a man like you see in a woman like me?
- Senin gibi bir adam benim gibi bir kadında ne bulur?
- You need somebody like me to take care of your kids.
- Çocuklarına bakması için benim gibi birine ihtiyacın var.
- That person is like me.
- O da benim gibi.
- That means you think just like me.
- Demek ki sen de benim gibi düşünüyorsun.
- You are a drug addict like me!
- Sen benim gibi bir uyuşturucu bağımlısısın!
- I wish you were a little more like me.
- Keşke biraz daha benim gibi olsaydın.
- Do you want to end up like me?
- Sonunun benim gibi olmasını mı istiyorsun?
- Tom doesn't want to be like me.
- Tom benim gibi olmak istemiyor.
- Don't grow up to be like me.
- Büyüyünce benim gibi olma.
- Would you ever consider going out with someone like me?
- Hiç benim gibi biriyle çıkmayı düşünür müsün?
- You need somebody like me.
- Benim gibi birine ihtiyacın var.
- Tom is a teacher like me.
- Tom da benim gibi bir öğretmen.
- Thanks for loving a fool like me.
- Benim gibi bir aptalı sevdiğin için teşekkürler.
- You are a drug addict like me!
- Sen de benim gibi uyuşturucu bağımlısısın!
- You're just a thief like me.
- Sen de tıpkı benim gibi bir hırsızsın.
- You're not like me.
- Sen benim gibi değilsin.
- Would you ever consider going out with someone like me?
- Benim gibi biriyle çıkmayı düşünür müydün?
- All my life I've wanted to meet someone like me.
- Hayatım boyunca benim gibi biriyle tanışmak istedim.
- What does a woman like you see in a man like me?
- Senin gibi bir kadın benim gibi bir adamda ne bulur?
- There will always be people like me.
- Her zaman benim gibi insanlar olacaktır.
- Do you want to end up like me?
- Sonunda benim gibi mi olmak istiyorsun?
- Tom is like me.
- Tom benim gibi.
- Tom is just like me.
- Tom da benim gibi.
- I don't want my son to be like me.
- Oğlumun benim gibi olmasını istemiyorum.
- Tom isn't like me.
- Tom benim gibi değil.
- I know it's unrealistic to expect Mary to ever fall in love with someone like me.
- Mary'nin benim gibi birine aşık olmasını beklemenin gerçekçi olmadığını biliyorum.
- You need somebody like me to take care of your kids.
- Çocuklarınla ilgilenecek benim gibi birine ihtiyacın var.
- Tom didn't want to be like me.
- Tom benim gibi olmak istemedi.
- Tom wanted to be like me.
- Tom benim gibi olmak istedi.
- What does a woman like you see in a man like me?
- Senin gibi bir kadın benim gibi bir adamda ne görüyor?
- There will always be people like me.
- Her zaman benim gibi insanlar olacak.
- Tom wants to be like me.
- Tom benim gibi olmak istiyor.
- Why do you love an idiot like me?
- Neden benim gibi bir aptalı seviyorsun?
- You're a drug addict like me!
- Sen de benim gibi uyuşturucu bağımlısısın!
- All my life I've wanted to meet someone like me.
- Bütün yaşamım boyunca benim gibi biriyle tanışmak istedim.
- Tom doesn't want his son to turn out like me.
- Tom oğlunun benim gibi olmasını istemiyor.
- A woman like you doesn't deserve a man like me.
- Senin gibi bir kadın benim gibi bir adamı hak etmiyor.
- I don't want to join the kind of a club that accepts people like me as members.
- Benim gibileri kabul edecek bir kulübe üye olmak istemem.
- Like me, Lucy has many friends.
- Benim gibi Lucy'nin de birçok arkadaşı var.
- That person is like me.
- O kişi benim gibi.
- A man like me needs a hat.
- Benim gibi bir adamın şapkaya ihtiyacı var.
- It is especially difficult for people like me.
- Özellikle benim gibi insanlar için çok zor.
- Would you want your daughter to marry a guy like me?
- Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
- I don't want to join the kind of a club that accepts people like me as members.
- Benim gibi insanları üye olarak kabul eden bir kulübe katılmak istemiyorum.
- He wants to be like me.
- O benim gibi olmak istiyor.
- Would you ever consider dating someone like me?
- Hiç benim gibi biriyle flört etmeyi düşünür müsün?
- What does a man like you see in a woman like me?
- Senin gibi bir adam benim gibi bir kadında ne görüyor.
- You're like me.
- Benim gibisiniz.
- He wants to be like me.
- Benim gibi olmak istiyor.
- Tom was like me.
- Tom da benim gibiydi.
- A man like me needs a hat.
- Benim gibi bir adamın bir şapkaya ihtiyacı var.
- You're like me.
- Sen benim gibisin.
- A woman like you doesn't deserve a man like me.
- Senin gibi bir kadın benim gibi bir erkeği hak etmiyor.
- Would you want your daughter to marry a guy like me?
- Kızının benim gibi bir adamla evlenmesini ister miydin?
- Be like me and have a glass of wine.
- Benim gibi ol ve bir kadeh şarap iç.
- Tom is a teacher like me.
- Tom benim gibi bir öğretmendir.
- You're a drug addict like me!
- Benim gibi bir uyuşturucu bağımlısısın.
Show More (73)
|