|
- First of all, it shows the limitations of local democracy and, in particular, of land use planning policies.
- Her şeyden önce yerel demokrasinin ve özellikle de arazi kullanımı planlama politikalarının sınırlarını göstermektedir.
- We should keep in mind what our limitations are.
- Sınırlarımızın ne olduğunu aklımızda tutmalıyız.
- Neither the Commission nor myself have been appointed to enforce rules blindly, ignoring their limitations.
- Ne Komisyon ne de ben, kuralları körü körüne, sınırlarını göz ardı ederek uygulamak üzere atandık.
- This disaster has shown the limitations of risk management policy.
- Bu felaket, risk yönetimi politikasının sınırlarını göstermiştir.
- Within the limitations of my speaking time I can mention just the major necessary amendments we adopted in committee.
- Konuşma süremin sınırları dahilinde, komitede kabul ettiğimiz başlıca gerekli değişikliklerden bahsedebilirim.
- Neither the Commission nor myself have been appointed to enforce rules blindly, ignoring their limitations.
- Ne Komisyon ne de ben, kuralları körü körüne, sınırlarını göz ardı ederek uygulamak üzere görevlendirildik.
- Tom is aware of his own limitations.
- Tom kendi sınırlarının farkında.
- It is important to know your own limitations.
- Kendi sınırlarınızı bilmek önemlidir.
- I know my limitations.
- Sınırlarımı biliyorum.
- Tom knows his limitations.
- Tom sınırlarını bilir.
- She knows her limitations.
- Sınırlarını biliyor.
- She knows her limitations.
- O, kendi sınırlarını bilir.
- It is important to know your own limitations.
- Kendi sınırlarını bilmen önemlidir.
Show More (10)
|