long-distance - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
long-distance uzun mesafe adj.
  • He was surprised at the long-distance phone bill.
  • O, uzun mesafe telefon faturasına şaşırmıştı.
  • He was surprised at the long-distance phone bill.
  • Uzun mesafe telefon faturasına şaşırdı.
  • None of us knew his decision to win the long-distance race.
  • Hiçbirimiz, onun uzun mesafe yarışı kazanma kararını bilmiyordu.
Show More (2)
long-distance uzun mesafeli adj.
  • You made a comparison, saying that the race you have run is a long-distance race.
  • Koştuğunuz yarışın uzun mesafeli bir yarış olduğunu söyleyerek bir karşılaştırma yaptınız.
  • I have to make a long-distance phone call.
  • Uzun mesafeli bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
  • Tom asked Mary not to make any long-distance calls on his phone.
  • Tom, Mary'den telefonuyla uzun mesafeli arama yapmamasını istedi.
Show More (0)
long-distance şehirlerarası (telefon görüşmesi vb) adj.
  • How can I make a long-distance call?
  • Nasıl şehirlerarası arama yapabilirim?
  • It's impossible to make a long-distance call with this phone.
  • Bu telefonla bir şehirlerarası konuşma yapmak imkansızdır.
  • It's impossible to make a long-distance call with this phone.
  • Bu telefonla şehirlerarası arama yapmak imkansız.
Show More (0)