|
- Losing can sometimes be an honourable thing, but you have won your case.
- Kaybetmek bazen onurlu bir şey olabilir, ancak siz davanızı kazandınız.
- You know, losing my leg wasn't the hard part.
- Yani şey, bacağımı kaybetmek işin zor kısmı değildi.
- You know, losing my leg wasn't the hard part.
- Biliyorsun, bacağımı kaybetmek işin zor kısmı değildi.
- What will losing the war mean to us?
- Savaşı kaybetmek bizim için ne anlama gelecek?
- Losing isn't much fun.
- Kaybetmek çok eğlenceli değildir.
- Losing your passport in a foreign country is worse than losing your luggage or having your wallet stolen.
- Yabancı bir ülkede pasaportunu kaybetmek valizini kaybetmekten veya cüzdanını çaldırmaktan daha kötüdür.
- Losing the job she loved so much was a severe blow for Mary.
- Çok sevdiği işini kaybetmek Mary için ağır bir darbe oldu.
- Losing all hope is freedom.
- Tüm umutları kaybetmek özgürlüktür.
- Losing isn't much fun.
- Kaybetmek pek eğlenceli değil.
- Losing your passport in a foreign country is worse than losing your luggage or having your wallet stolen.
- Yabancı bir ülkede pasaportunuzu kaybetmek, bavulunuzu kaybetmekten veya cüzdanınızı çaldırmaktan daha kötüdür.
- Losing all hope is freedom.
- Bütün umudu kaybetmek özgürlüktür.
- I don't mind losing.
- Kaybetmek umurumda değil.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!
- Bir muharebeyi kaybetmek, savaşı kaybetmek anlamına gelmez!
Show More (10)
|