|
- I am on medication for cancer.
- Kanser için ilaç kullanıyorum.
- We must, for example, lend support to those poor countries which are endeavouring to produce cheap AIDS medication.
- Örneğin ucuz AIDS ilacı üretmeye çalışan yoksul ülkelere destek vermeliyiz.
- This means that medication should be sold at cost price to people in developing countries.
- Bu, ilaçların gelişmekte olan ülkelerdeki insanlara maliyet fiyatına satılması gerektiği anlamına gelmektedir.
- Our own citizens who are HIV positive are able to access long-term treatment with effective medication.
- HIV pozitif olan kendi vatandaşlarımız etkili ilaçlarla uzun süreli tedaviye erişebilmektedir.
- This applies in particular in the case of foodstuffs and medication.
- Bu durum özellikle gıda maddeleri ve ilaçlar için geçerlidir.
- Depression may be part of a physical illness or an effect of medication.
- Depresyon fiziksel bir hastalığın parçası olabileceği gibi ilaçların bir etkisi de olabilir.
- Nyquil flu and cold medication is manufactured by Vicks.
- NyQuil soğuk algınlığı ve nezle ilaçları Vicks tarafından üretilmektedir.
- It may help your body break down the medication more efficiently.
- Vücudunuzun ilaçları daha verimli bir şekilde parçalamasına yardımcı olabilir.
- This is controlled using cold compresses and, possibly, medication.
- Bu, soğuk kompresler ve muhtemelen ilaçlar yardımıyla kontrol altına alınır.
- This is controlled using cold compresses and, possibly, medication.
- Bu, soğuk kompresler ve muhtemelen ilaç kullanılarak kontrol edilir.
- It really just comes down to how old the medication is.
- Bu gerçekten de ilacın kaç yaşında olduğuna bağlı.
- Tom forgot to take his medication this morning.
- Tom bu sabah ilacını almayı unuttu.
- The medication can only slow the disease's progress; it can't bring it to a halt.
- İlaç sadece hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir, tamamen durduramaz.
- Tom stopped taking his medication.
- Tom ilacını almayı bıraktı.
- I don't need medication.
- İlaca ihtiyacım yok.
- Tom has stopped taking his medication.
- Tom ilaçlarını almayı bıraktı.
- Fadil thought the medication was poison.
- Fadıl, ilacın zehir olduğunu düşündü.
- Tom didn't take the medication.
- Tom ilaç içmedi.
- Fadil stopped taking his medication.
- Fadıl ilacını almayı bıraktı.
- This medication is ruining my life.
- Bu ilaçlar hayatımı mahvediyor.
- This medication could knock out a horse.
- Bu ilaç bir atı bayıltabilir.
- That medication calmed the patient.
- Bu ilaç hastayı sakinleştirdi.
- Tom forgot to take his Alzheimer medication.
- Tom Alzheimer ilacını almayı unuttu.
- How can I lower my high blood pressure without medication?
- İlaç almadan yüksek tansiyonumu nasıl düşürebilirim?
- Where's your medication?
- İlaçların nerede?
- This medication can cure him.
- Bu ilaç onu iyileştirebilir.
- Tom asked his doctor to change his medication.
- Tom doktorundan ilaçlarını değiştirmesini istedi.
- What are some ways you can lower your blood pressure without medication?
- Tansiyonunu ilaç olmadan düşürmenin bazı yolları nelerdir?
- Fadil didn't want to take the medication.
- Fadil ilaçları almak istemiyordu.
- This medication relaxed the patient.
- Bu ilaç hastayı rahatlattı.
- It's important not to change or discontinue medication without seeking medical advice.
- Tıbbi tavsiye almadan ilaçları değiştirmemek ya da kesmemek önemlidir.
- She doesn't have her medication.
- Onun da ilaçları yok.
- Tom has to take his medication.
- Tom ilaçlarını almak zorunda.
- Tom forgot to take his medication this morning.
- Tom bu sabah ilaçlarını almayı unutmuştu.
- The medication is working.
- İlaçlar işe yarıyor.
- Tom hasn't been taking his medication.
- Tom ilaçlarını almıyor.
- Fadil didn't want to take the medication.
- Fadıl ilacı almak istemedi.
- Are you taking a cholesterol-lowering medication?
- Kolestrol düşürücü bir ilaç alıyor musun?
- Now that Tom is taking proper medication, he should be able to control himself better.
- Şimdi Tom uygun ilaçları aldığına göre, kendini daha iyi kontrol edebilmeli.
- She purchased a generic version of a medication.
- Muadil bir ilaç aldı.
- He doesn't have his medication.
- İlaçlarını almıyor.
- Tom didn't take the medication his doctor told him to take.
- Tom doktorunun almasını söylediği ilacı almadı.
- Tom needs his medication.
- Tom'un ilaca ihtiyacı var.
- The medication helped me.
- İlaçlar bana yardımcı oldu.
- This medication could knock out a horse.
- Bu ilaç bir atı yere yıkabilir.
- Fadil didn't want to take his medication.
- Fadıl ilaçlarını almak istemiyordu.
- Fadil stopped taking his medication.
- Fadıl ilacını almayı durdurdu.
- This medication can cure him.
- Bu ilaç onu tedavi edebilir.
- Tom's still taking his medication, isn't he?
- Tom hala ilaçlarını alıyor, değil mi?
- Do you take any medication for any medical issues?
- Herhangi bir tıbbi sorun için ilaç alıyor musunuz?
- I don't need medication.
- Benim ilaca ihtiyacım yok.
- Don't forget to take your medication.
- İlaçlarını almayı unutma.
- Tom stopped taking his medication.
- Tom ilaçlarını almayı bıraktı.
- Sami took medication to alleviate pain.
- Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.
- Sami was taking medication to deal with depression.
- Sami depresyonla baş etmek için ilaç alıyordu.
- Sami would drink that medication all the time.
- Sami o ilaçları sürekli içiyordu.
- Dan didn't even take the medication.
- Dan ilacını bile almadı.
- Are you allergic to any medication?
- Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?
- This medication is ruining my life.
- Bu ilaç hayatımı mahvediyor.
- Sami took medication to alleviate pain.
- Sami acısını hafifletmek için ilaç aldı.
- Tom's medication's not in the bathroom.
- Tom'un ilaçları banyoda değil.
- Are you currently taking any medication?
- Şu anda herhangi bir ilaç alıyor musun?
- Fadil didn't trust the medication.
- Fadıl ilaca güvenmedi.
- Have you taken a medication for erectile dysfunction within the last 24 hours?
- Son 24 saat içinde erektil disfonksiyon için bir ilaç aldınız mı?
- Tom didn't take the medication.
- Tom ilaçlarını almadı.
- Layla was taking a medication that could cause a heart attack.
- Leyla kalp krizine neden olabilecek bir ilaç alıyordu.
- Tom hasn't been taking his medication.
- Tom ilacını içmiyor.
- I need to go buy the medication Tom needs.
- Tom'un ihtiyacı olan ilacı almak için gitmem gerekiyor.
- Tom needs to take his medication.
- Tom'un ilaçlarını alması gerekiyor.
- It's advisable to check whether there'll be any adverse affects if you drink alcohol while taking the medication you've been prescribed.
- Size reçete edilen ilacı alırken alkol alırsanız herhangi bir olumsuz etki olup olmayacağını kontrol etmeniz tavsiye edilir.
- It's illegal to give someone else medication that was prescribed for you.
- Size reçete edilmiş ilacı başkasına vermeniz yasa dışıdır.
- Tom wants Mary to take the medication the doctor told her to take.
- Tom, Mary'nin doktorun söylediği ilacı almasını istiyor.
- Tom is on a lot of medication.
- Tom çok fazla ilaç alıyor.
- This medication works instantly.
- Bu ilaç anında işe yarar.
- Sami's medication started to take effect.
- Sami'nin ilaçları etkisini göstermeye başladı.
- Where do you keep your medication?
- İlaçlarını nerede saklıyorsun?
- Do I need some kind of medication?
- Bir tür ilaca ihtiyacım var mı?
- Dan didn't even take the medication.
- Dan ilaçlarını bile almadı.
- Tom should take his medication.
- Tom ilaçlarını almalı.
- Tom should take his medication.
- Tom ilacını almalı.
- Tom needs to take his medication.
- Tom'un ilacını alması gerekiyor.
- Don't forget to take your medication.
- İlacını almayı unutma.
- Tom ought to take his medication.
- Tom ilacını almalı.
- Can you tell me which medication are you taking daily?
- Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?
- Medication and alcohol often don't mix.
- İlaç ve alkol genellikle birbirine karışmaz.
- It's illegal to give someone else medication that was prescribed for you.
- Sizin için reçete edilen bir ilacı başkasına vermek yasadışıdır.
- Tom had an allergic reaction to the medication.
- Tom'un ilaca karşı alerjik bir reaksiyonu vardı.
- Fadil didn't want to take his medication.
- Fadıl ilacını almak istemedi.
- Do you take medication?
- İlaç alıyor musun?
- Tom stopped taking his medication.
- Tom ilacını almayı kesti.
- Layla went a full day without vital medication.
- Layla hayati ilaçlarını almadan tam bir gün geçirdi.
- Tom's medication's not in the bathroom.
- Tom'un ilacı banyoda değil.
- Tom asked his doctor to change his medication.
- Tom doktorunun ilacını değiştirmesini istedi.
- Fadil was suspiscious of medication.
- Fadıl ilaç konusunda şüpheliydi.
- She doesn't have her medication.
- Onun ilacı yok.
- This medication works instantly.
- Bu ilaç anında işe yarıyor.
- Fadil stopped taking his medication.
- Fadıl ilaçlarını almayı bıraktı.
- I have taken my medication.
- İlaçlarımı aldım.
- Tom has to take his medication.
- Tom ilacını almak zorunda.
- Fadil thought the medication was poison.
- Fadıl ilaçların zehir olduğunu düşünüyordu.
- Tom had an allergic reaction to the medication.
- Tom'un ilaca alerjik bir reaksiyonu vardı.
- I have taken my medication.
- İlacımı aldım.
- It's time for your medication.
- İlaç vaktin geldi.
- The medication can only slow the disease's progress; it can't bring it to a halt.
- İlaçlar hastalığın ilerlemesini sadece yavaşlatabilir; durduramaz.
- Tom ought to take his medication.
- Tom ilaçlarını almalı.
- It's advisable to check whether there'll be any adverse affects if you drink alcohol while taking the medication you've been prescribed.
- Reçete edilmiş ilacınızı içki içerken almanızın herhangi bir yan etkisi olup olmayacağını kontrol etmeniz tavsiye edilir.
- Where's your medication?
- İlacın nerede?
- Where do you keep your medication?
- İlacını nerede saklıyorsun?
- Tom didn't take the medication his doctor told him to take.
- Tom doktorunun almasını söylediği ilaçları almadı.
- Are you taking any medication at this time?
- Şu anda herhangi bir ilaç alıyor musun?
- That medication calmed the patient.
- O ilaç hastayı sakinleştirdi.
Show More (108)
|