|
- My hubby and I used to go mountain climbing together.
- Kocam ve ben birlikte dağ tırmanışına giderdik.
- John would often go mountain climbing when he was a student.
- John bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi.
- Tom used to go mountain climbing with Mary.
- Tom Mary ile birlikte dağa tırmanmaya giderdi.
- Have you ever gone mountain climbing alone?
- Hiç tek başına dağa tırmanmaya gittin mi?
- Tom injured himself mountain climbing.
- Tom dağa tırmanırken kendini yaraladı.
- Tom has never gone mountain climbing.
- Tom hiç dağa tırmanmadı.
- Tom lost his life in a mountain climbing accident.
- Tom bir dağ tırmanma kazasında hayatını kaybetti.
- Tom often goes mountain climbing.
- Tom sık sık dağa tırmanmaya gider.
- Tom told me he wanted to go mountain climbing.
- Tom bana dağa tırmanmak istediğini söyledi.
- I want to go mountain climbing.
- Dağ tırmanışına gitmek istiyorum.
- I'm going to go mountain climbing tomorrow.
- Yarın dağ tırmanışına gideceğim.
- He's accustomed to mountain climbing.
- Dağa tırmanmaya alışkın.
- Mountain climbing isn't something I really enjoy so much.
- Dağ tırmanışı pek hoşlandığım bir şey değil.
- Mountain climbing isn't something I really enjoy so much.
- Dağ tırmanışı gerçekten çok hoşlandığım bir şey değil.
- Tom lost his life in a mountain climbing accident.
- Tom bir dağ tırmanışı kazasında hayatını kaybetti.
- My husband and I used to go mountain climbing together.
- Kocam ve ben eskiden birlikte dağa tırmanmaya giderdik.
- Tom used to go mountain climbing with Mary.
- Tom eskiden Mary ile dağa tırmanmaya giderdi.
- Would you like to go mountain climbing with us?
- Bizimle dağa tırmanmaya gitmek ister misin?
- Would you like to go mountain climbing with us?
- Bizimle dağ tırmanışına gitmek ister misin?
- Tom and I often go mountain climbing together.
- Tom ve ben sık sık birlikte dağ tırmanışına gideriz.
- Tom enjoys mountain climbing.
- Tom dağa tırmanmaktan zevk alır.
- My hubby and I used to go mountain climbing together.
- Kocacığım ve ben eskiden birlikte dağa tırmanırdık.
- I'm going to go mountain climbing tomorrow.
- Yarın dağa tırmanmaya gideceğim.
- He's used to mountain climbing.
- Dağa tırmanmaya alışkın.
- She used to go mountain climbing with him.
- Onunla dağa tırmanmaya giderdi.
- Tom enjoys mountain climbing.
- Tom dağa tırmanmayı seviyor.
- Tom told me he wanted to go mountain climbing.
- Tom bana dağ tırmanışına gitmek istediğini söyledi.
- I want to go mountain climbing.
- Dağa tırmanmak istiyorum.
- We go mountain climbing almost every weekend.
- Neredeyse her hafta sonu dağa tırmanmaya gideriz.
- Tom has never gone mountain climbing.
- Tom dağ tırmanışına hiç gitmedi.
- Tom and I often go mountain climbing together.
- Tom ve ben sık sık birlikte dağa tırmanmaya gideriz.
- John would often go mountain climbing when he was a student.
- John öğrenciyken sık sık dağa tırmanmaya giderdi.
Show More (29)
|
